EIU’ya göre, bu durumun en büyük sebebi, ülkenin Covid-19 ile mücadelede büyük başarı göstererek seçimin yapıldığı 22 Şubat – 21 Mart tarihleri arasında okulların, tiyatroların, restoranların ve diğer kültürel gezi noktalarının açık olmasını sağlamasıydı.
Yeni Zelanda, virüsün yayılmasını yavaşlatmak adına, geçen yıl, birkaç hafta boyunca katı bir sokağa çıkma yasağı uyguladı. Uluslararası sınırlarını da birçok yolcunun erişimine kapadı. Salgın dünya çapındaki genel yaşanabilirliği düşürmüş olsa da Asya Pasifik şehirleri bu yılki in 10’u domine etmiş oldu.
Dünyanın en yaşanılabilir 10 şehri ve bunların Global Yaşanabilirlik İndeksi’ndeki skorları şöyle:
1- Auckland, Yeni Zelanda (96.0) 2- Osaka, Japonya (94.2) 3- Adelaide, Avustralya (94.0) 4- Wellington, Yeni Zelanda (93.7) 5- Tokyo, Japonya (93.7) 6- Perth, Avustralya (93.3) 7- Zürih, İsviçre (92.8) 8- Cenevre, İsviçre(92.5) 9- Melbourne, Avustralya (92.5) 10- Brisbane, Avustralya (92.4)
Yaşanabilirlik indeksi, şehir sıralaması yaparken 5 kapsamlı kategori altında – istikrar, sağlık sistemi, kültür ve çevre, eğitim ve altyapı olmak üzere – 30’dan fazla niteliksel ve nicel faktörü göz önünde bulunduruyor. EIU, salgın dolayısıyla sağlık hizmetlerine ulaşımda rahatlık, lokal spor aktiviteleri, tiyatrolar, konserler, restoranlar ve okullardaki kısıtlamalar gibi yeni göstergeler de ekledi.
Sıralamada büyük değişim
EIU kapsamındaki iktisatçılardan Simon Baptist’e göre, Covid-19’un etkisi sıralamada bariz bir şekilde görülebiliyor. “Covid-19 durumu hem ilk 10’da hem de listenin geri kalanında büyük değişimleri beraberinde getirdi,” diyor Baptist.
Açıklamasına göre, listenin hazırlandığı dönemde kısıtlama altında olan ya da vaka sayılarında yükseliş yaşayan şehirlerin skorları birçok kriter bağlamında düşürüldü – ki bu durum birçok Avrupa şehrinin sıralamada aşağılara kaymasına sebep oldu.
Son birkaç yıldır listenin zirvesine oynayan Viyana örneğin, bahsi geçen bu şehirlerden en göze çarpanı. Avusturya’nın bu tarihi şehri, bu yıl ilk 10’a girmeyi başaramayıp 12. sıraya yerleşmek durumunda kaldı.
Öte yandan Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya’daki şehirler, iyi hizmetlerin mevcudiyeti ve nispeten düşük vaka sayıları sayesinde dağılmayan sağlık sistemleri ile bir nebze daha açık kalmayı başarabildi.
Hawaii’nin başkenti Honolulu ise indeksteki en büyük gelişmeyi gösterdi: virüsün yayılmasını durdurmak ve aşılamanın mümkün olduğunca hızlı bir şekilde ilerlemesini sağlamak için sarf ettiği çaba sayesinde 46 sıra birden yükselerek 14. sıraya yerleşti. Taipei ve Singapur gibi yaşanabilirliği yüksek bilinen yerlerde de düşüşün yaşandığı görüldü.
Asya Avrupa’ya karşı
Bölgesel ortalamalara bakıldığında, Asya, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’nın oldukça altında yer aldı. Suriye’nin başkenti Şam dünyanın en az yaşanabilir şehri olarak yine listenin sonunda yer aldı – ülkede 10 yıldır süren iç savaş göz önünde alındığında son derece normal bir durum.
“Dünyanın hem en yaşanabilir hem de en kötü koşullara sahip şehirleri Asya’da bulunuyor,” diyor Baptist. Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya’daki şehirler ilk 10’a hâkim olurken, Dhaka, Bangladeş, Karachi, Pakistan, Papua Yeni Gine’nin başkenti Port Moresby gibi yerler listenin sonundaki yerlerini korumayı sürdürecek gibi görünüyor.
Baptist listenin iki yılda bir güncellendiğini söylüyor
Bu yılkı seçim süreci bittikten sonra, Asya-Pasifik bölgesindeki en iyi şehirlerin bazılarındaCovid-19 yükselişi görüldü –Melbourne ve Tokyo gibi. Buna karşılık, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki şehirler aşı programlarını hızlı bir şekilde başlatarak yeniden açılım sürecine girdiler bile.
Avustralya ve Yeni Zelanda sınırlarını tam olarak açmadı hala -ki bu durumun buradaki şehirlerin ileriki yıllardaki sıralamalarını etkilemesi bekleniyor.
“Avrupa ve ABD’deki şehirler git gide daha da açıldıkça, özellikle uluslararası yolculuklar konusunda neler olacağını izleyip göreceğiz. Ancak Avustralya ve Yeni Zelanda açılmayacak olursa, buralardaki şehirlerin sıralamalarda düşüşe geçmesi muhtemel,” diyor Baptist. Bir sonraki seçim zamanına dek Avrupa şehirlerinde büyük gelişmeler yaşanacağını beklediğini de ekliyor.
Kaynak: HT Gastro