Günlük hayatın koşturmacasında, kendimizi duygusal anlamda dengede tutmak çoğu zaman zorlayıcı olabilir. Beynimiz, çevremizdeki olaylardan ve insanlardan kolayca etkilenebilen, bazen karmaşık ve kaprisli olabilen bir organdır. Duygusal iniş çıkışlar yaşamak elbette ki doğaldır, ancak bu dalgalanmaları yönetmek ve ruh halimizi istikrarlı tutmak, hem zihinsel hem de fiziksel sağlığımız için oldukça önemlidir. İşte size duygusal dengenizi korumanızda yardımcı olabilecek dört etkili teknik:
1. Sesler Yükseldiğinde Sakinliğinizi Koruyun
Bir tartışma ya da anlaşmazlık esnasında, karşınızdaki kişinin sesini yükseltmesi karşısında size de aynı şekilde tepki vermek oldukça cazip gelebilir. Ancak bu, sadece durumu daha da kızıştırır ve sizin üzerinizdeki stresi artırır. Sesini yükselten birine aynı şekilde yanıt verdiğinizde, aslında ona duygularınız üzerinde güç vermiş olursunuz. Oysa ki, bu tür durumlarda sakin kalmak ve aklıselimle hareket etmek çok daha etkili bir çözümdür. Kendinize, karşınızdaki kişinin neden bu şekilde davrandığını sormak için bir an tanıyın ve ardından nazik ama kararlı bir şekilde yanıt verin. Bu sadece ortamı yatıştırmakla kalmaz, aynı zamanda sizin de kendinizi daha huzurlu hissetmenize yardımcı olur. Bu nedenle altın kural, BİRİNE YA DA BİRŞEYE TEPKİ VERMEDEN ÖNCE İLK İŞ TEPKİ VERMEMEYİ ÖĞRENMEKTİR.
2. Duygularınızı Yazıya Dökerek Rahatlayın
Yoğun duygusal durumlar yaşadığınızda, bu duyguları başkalarıyla paylaşmak yerine, kağıtla paylaşmayı deneyin. Yazmak, zihinsel ve duygusal olarak rahatlamanızı sağlayacak güçlü bir araçtır. Düşüncelerinizi ve hislerinizi kağıda döktüğünüzde, onları daha net görmeye ve daha iyi anlamaya başlarsınız. Ayrıca, kağıt sizi yargılamaz, sözünüzü kesmez ya da size kendi sorunlarını anlatmaz. O, sadece sizi dinler. Bu, içsel bir temizlik yapmanın ve zihninizi boşaltmanın harika bir yoludur. Belki de kağıt, zor anlarınızda en güvenilir dostunuz olabilir.
3. Duruşunuzu Düzelterek Kendinize Güvenin
Fiziksel duruşunuzun ruh haliniz ve düşünceleriniz üzerinde büyük bir etkisi vardır. Dik durmak, sadece beden dilinizin değil, aynı zamanda zihinsel durumunuzun da değişmesine neden olabilir. Dik durduğunuzda, kendinize olan güveniniz artar ve bu da stresli durumlarla başa çıkmanızı kolaylaştırır. İyi bir duruş, vücudunuza olan saygınızı gösterir ve bu da zihin dünyanıza yansır. Gün içinde duruşunuza dikkat etmek, hem kendinizi daha güçlü hissetmenizi sağlar hem de genel sağlığınıza katkıda bulunur.
4. Kendiniz İçin “Hayır” Demeyi Öğrenin
Birçoğumuz, başkalarını kırma ya da onlara hayal kırıklığı yaşatma korkusuyla kendimize fazla yük bindiririz. İş yerinde fazladan görevler üstlenir, sosyal çevremizde her türlü isteğe “Evet” deriz. Ancak bu, zamanla aşırı yüke ve duygusal tükenmeye yol açabilir. Oysa ki, zaman zaman “Hayır” demek, hem kendinizin hem de başkalarının sınırlarına saygı göstermek anlamına gelir. İhtiyaç duyduğunuzda, kendinizi korumak ve kendi iyiliğiniz için bazı talepleri geri çevirmekten çekinmeyin. Bu, sizin en doğal hakkınızdır ve bu hakkı kullanmamak, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınıza zarar verebilir.
Duygusal denge, modern yaşamın getirdiği zorluklarla başa çıkmak için hayati öneme sahiptir. Yukarıdaki dört teknik, kendinizi daha huzurlu, kontrollü ve güçlü hissetmenize yardımcı olabilir. Unutmayın, duygularınızı yönetebilmek, yaşam kalitenizi artıracak en değerli becerilerden biridir. Bu beceriyi geliştirmek ise zaman alabilir, ama sonuçları kesinlikle çabaya değecektir. Kendinize bu süreci yaşamak için izin verin ve her adımda kendinizle gurur duyun.
Dr. Mahmut Bektaş
Chartered Counselling Psychologist