ABD Merkez Bankası (Fed) politika faizini 75 baz puan artırdı. Karar Fed üyeleri tarafından oy birliği ile alındı.
Fed iki gün süren temmuz ayı toplantısının ardından politika faizi kararını bugün açıkladı. Fed politika faizini 75 puan artırırken faizler yüzde 1,50-1,75 seviyesinden yüzde 2,25-2,50 seviyesine çıkmış oldu. Piyasaların beklentisi de 75 baz puanlık artış düzeyindeydi.
Fed’den yapılan açıklamada ayrıca mortgage destekli menkul kıymet azaltımı aylık 35 milyar dolara, Hazine kağıdı azaltımı 60 milyar dolara yükseltileceği belirtildi.
Fed’in Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) kararında Ukrayna’daki savaşın enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yarattığı ve küresel ekonomik aktivite üzerinde baskı oluşturduğu belirtildi. FOMC açıklamasında ayrıca “Harcamalara ve üretime ilişkin son göstergeler yumuşadı” ifadelerine yer verildi.
ALTIN VE DOLAR NASIL TEPKİ VERDİ?
Fed Başkanı Jerome Powell’ın konuşmasının ardından dolar/TL 17,88 seviyesinde işlem gördü.
Doların başlıca para birimleri karşısındaki performansını izleyen dolar endeksi ise 106,8 seviyelerinde kararın ardından yatay hareket etti. Powell’ın konuşması sonrası endeks 106,3 seviyesine geriledi. Euro/Dolar paritesi ise 1,02’ye yükseldi.
Karar açıklanmadan önce 1722 dolar seviyesinde olan ons altın fiyatı karar sonrasında 1724 dolar seviyelerinde seyrederken Powell’ın konuşması ile birlikte 1739 dolar seviyelerine yükseldi. Gram altın ise 998 TL seviyesine yükseldi.
Bitcoin ise karar öncesi 21 bin 600 dolar seviyelerinde bulunurken karar sonrası 22 bin 700 dolar seviyelerinin üzerine yükseldi.
Fed Başkanı Powell’ın “Faiz artışlarını bir noktada yavaşlatmak muhtemelen uygun” cümlesi sonrası piyasa ralli yaptı. Nasdaq borsasındaki yükseliş yüzde 4’e ulaştı.
POWELL: FAİZ ARTIŞLARININ ETKİSİ HENÜZ YANSIMADI
Kararın ardından Fed Başkanı Jerome Powell kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.
Powell’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
* İş piyasası koşullarındaki iyileşme tabana yayıldı. Ama işçi arzı baskılanmış durumda. İş piyasasının gücünün devam etmesi talebin güçlü olduğunu gösteriyor.
* Enflasyon yüzde 2’lik hedefimizin çok üzerinde. Ekonomik aktivitede bir miktar yavaşlama olsa da talep güçlü kalmaya devam ediyor. Tedarik sorunları beklenenden daha uzun sürdü. Fiyat baskıları da bir çok mal ve hizmette kendini gösteriyor.
* Fiyatlar bazı emtialar için gösterse de ham petrol fiyatları yakıt ve gıdayı etkileyerek enflasyon üzerinde ekstra baskı oluştu.
* Meslektaşlarım ve ben yüksek enflasyonun çok büyük etki yarattığının farkındayız. Görevimizi yerine getirip enflasyonu yüzde 2’ye çekmeye kendimizi vakfettik.
* Haziran’ın ardından bugün de enflasyon verisine bakarak agresif bir adım attık.
* Enflasyonu yakından takip edeceğiz, gelen verilere bakacağız, enflasyon baskılarında azalma var mı diye bakacağız.
* Para politikasının enflasyonu yüzde 2 hedefine geri getirmek için yeterince sınırlayıcı olup olmadığına bakacağız
* Yapılan faiz artırımlarını ekonominin henüz tam olarak hissetmediğini düşürüyoruz, daha fazla faiz artırımı gerebilir. Her toplantıda önümüzdeki verilere bakarak karar vereceğiz.
* Önümüzdeki dönemde bir noktada faiz artırımlarını yavaşlatmak uygun olacak. Eylül ayı için veriyi izleyeceğiz.
* Faizleri enflasyonun yüzde 2’ye düşeceğinden emin olduğumuz seviyeye kadar çıkaracağız.
NE OLMUŞTU?
Fed, yükselen enflasyonu kontrol altına almak için sene başından bu yana kademeli olarak faiz artışına gitmişti. Fed ilk olarak mart ayı toplantısında 2018’den bu yana ilk kez faiz artırımına giderek politika faizini 25 baz puan artışla yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltti.
Mayıs ayında ise Fed politika faizini 50 baz puan artırarak 2000 yılından bu yana en yüksek faiz artışını gerçekleştirmişti. Haziran ayında enflasyondaki artışa paralel olarak Fed faizleri 75 baz puan artırmış yüzde 1,75’e yükseltmişti.
ABD’de haziran ayı tüketici enflasyonu de 9,1 ile 41 yılın zirvesine çıkmıştı.
TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLEYECEK?
Dolar dünyanın bir numaralı rezerv parası olduğu için, doların faizi ve miktarı da tüm dünyayı etkiliyor. Artan enflasyon ve Fed’in gerçekleştirdiği agresif faiz artışları nedeniyle ABD Hazine tahvili faizleri de son dönemde hızlı artış gösterdi.
Doların faizinin artması ve değerlenmesi, Türkiye gibi yüksek dış borcu ve yüksek cari açığı olan ülkelerin, bu borçları çevirmesini ve cari açığını finanse etmesini daha pahalı hale getiriyor.
Rezerv satışı ve bütçeye yük getiren kur korumalı mevduatla döviz kurlarını frenlemeye çalışan Ankara’nın da dolardaki güçlenme ve düşük rezerv nedeniyle işi giderek zorlaşıyor.
Kurlardaki olası artış ise haziranda haziranda yüzde 78’i aşan resmi tüketici enflasyonunun üzerindeki baskıyı artırabilir.