Cenneti yeryüzüne yerleştirmek istercesine
PABLO Neruda’dan SIRADAN ŞEYLERE ÖVGÜLER. O müşfik yüreğiyle bir savaşçı gibi giyinmiştir enginar, dimdik, alçacık bir kubbe de inşa etmiştir, yapraklarının altında içine bir şey işlemeden durur öylece. “Yirminci yüzyılın her dilde en büyük şairi.” Gabriel García Márquez. Doğaüstüne karşı doğa; metafiziğe karşı fizik; yıldızlara karşı taşlar… Şilili büyük şairin, gerçekçi bir fotoğrafçıdan farksız bir şekilde, cenneti yeryüzüne yerleştirmek istercesine, yaşamın tüm yönlerini yakalamayı amaçladığı kitap… 280 SAYFA. (CAN YAYINLARI)
Mucizeler çağırılır mı yoksa onlara kapılar mı açılır?
SEVGİ Keleş’ten HER GÜN BİR MUCİZE. Yaşamınızda bir mucizeyi nasıl oluşturursunuz? Sadece bir mucize mi oluşabilir yoksa birçok mucize keşfedilmeyi mi bekliyordur? Mucizelerin oluşmasını beklemeniz mi yoksa onları yakalamanız mı gerekir? Mucizeler çağırılır mı yoksa onlara kapılar mı açılır? Bu soruların cevaplarını arayacağımız yeni kitabımızla birlikte yaşamınızdaki dönüşümü başlatmayı seçiyorum. Siz de daha iyi bir siz olmayı; daha neşeli, daha kendinden emin, daha kendini büyütmüş olmayı hedefliyorsanız, doğru kitabı buldunuz. Sevgi Keleş. 160 SAYFA. (CERES YAYINLARI)
Hayatınızdaki ilişkileri yeniden gözden geçirin
SANEM Özcan’dan ALTI ÇEŞİT İLİŞKİDE ŞİFA. “Hayat bir öğrenme sürecidir.” Kendini eleştirmekten vazgeçip hatalarını, pişmanlıklarını, yaralarını, öfkeni, kırgınlığını affedebilir misin? Yaşamla ilk ve en köklü bağlarının tohumlarını atan anneni ve babanı yargılamaktan ve suçlamaktan vazgeçip onları olduğu gibi kabul edebilir misin? Akranlarından gördüğün zorbalığı, bu ilişkilerden aldığın yaraları, kıskançlıkları geride bırakabilir misin, onlarla girdiğin amaçsız ve yıpratıcı yarışı terk edebilir misin? Toplumun bir parçası olmak için kendinden evvel ötekileri memnun etme çabasından, başkası için kendinden vazgeçme alışkanlığından kurtulabilir misin? Hayat arkadaşınla, yaşamın en kıymetli ve öğretici yolunu yürüdüğünü fark edip, onun sana seni aynaladığını görebilir misin? Yaratıcıyla arandaki bağları yeniden kurmayı, tüm kalbinle onunla bir olmayı ister misin? İnsan kendini bilene kadar aslında neyi bilir ki? 240 SAYFA.
(DESTEK YAYINLARI)
Çulsuz bir baş belası muamelesi
BERTOLT Brecht’den GECEDE TRAMPET SESLERİ. Kitap, 1919 Berlin Spartaküs Ayaklanması’nın gölgesinde yaşanan olayları konu alır. Anna Balicke’nin nişanlısı Andreas Kragler, I. Dünya Savaşı’nda topçu eri olarak görev yapmıştır ama dört yıldır kayıptır. Uzun tereddütlerden sonra Anna, ailesinin isteği üzerine savaş vurguncusu Friedrich Murk ile nişanlanmayı kabul eder. Nişan günü Andreas aniden ortaya çıkar ve Afrika’da savaş esiri olarak tutulduğunu iddia eder. Anna’nın ailesi ve Friedrich, Andreas’a çulsuz bir baş belası muamelesi yapar; Friedrich’ten hamile olan Anna da Andreas’tan çekip gitmesini ister. Andreas kısa süreliğine isyancılara katılır ancak olaylar bu kadarla da kalmaz. 128 SAYFA.
(EVEREST YAYINLARI)
Harika bir yolculuğa çağırıyor sizi
FEYZA Hepçilingirler’den ADANA’DAN GELEN MEKTUP. “Adana köprübaşı… Adana köprübaşı
Otur saraya karşı… Otur saraya karşı…
Gel beraber gezelim. Gel beraber gezelim
Dosta düşmana karşı. Dosta düşmana karşı” Adanalı arkadaşından Adana daveti aldığından beri Diyar Adana’ya gitme isteğiyle bu türküyü söylüyor. Ancak annesini bu yolculuğa ikna etmesi hiç kolay değil. Neyse ki babası ve anneannesi destekliyor Diyar’ı ve Adana düşü gerçek oluyor. 104 SAYFA.
(KIRMIZI KEDİ YAYINLARI)
Bireyin duygu ve düşüncelerindeki izler
GÜNOVA Sepin’den MARSYAS ÖLÜR DİRİLİR. Toplumsal sorunların, çelişkilerin bireyi sarstığı; bireyin duygu ve düşüncelerindeki izleri işleyen şiirlerdir bunlar. Yaşamımızı kuşatan doğa; bu şiirlerde, bitki adları, çakıllar; bazen kuru bir çiçek bazen bir dağın gölgesi olarak görünmekteler. Güncelin olduğu kadar tarihin; toplumun olduğu kadar da doğanın şiirleridir bu okuyacaklarınız. Yedi renkli günün içinde söyledim şarkımı Dokuz delikli sesimle. 93 SAYFA.
(KORA YAYIN)