İngiltere İçişleri Bakanlığı, Temmuz 2024 seçimlerinden bu yana 16.400’den fazla göçmen ve yabancı suçlunun sınır dışı edildiğini açıkladı. Bu sayı, son altı yılın en yüksek seviyesi olarak kayıtlara geçti. Bakanlığın verilerine göre, zorunlu iade işlemleri bir önceki yıla kıyasla %24 oranında artarken, sınır dışı edilenler arasında 2.580 kişinin yurtdışında hüküm giymiş suçlular olduğu belirtildi.
Başbakan Keir Starmer, bu artışın insan kaçakçılığına karşı güçlü bir caydırıcılık oluşturduğunu savunarak Ruanda planını eleştirdi. Starmer, “İngiltere’ye yasa dışı yollardan gelen herkesin geri gönderileceğini bilmesi, kaçakçılığı önlemenin en etkili yoludur” dedi. Ayrıca, 600 milyon sterlin maliyetli Ruanda planını “gereksiz bir israf” olarak nitelendirdi.
İnsan Hakları Savunucuları Endişeli
Hükümetin bu politikalarına insan hakları savunucularından sert tepkiler geldi. Detention Action yöneticisi James Wilson, çocukların ailelerinden ayrılması ve uzun yıllardır İngiltere’de yaşayan kişilerin sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya kalmasının göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Wilson, hükümetin göçmenlere yönelik sert dilinin toplumsal bölünmelere yol açabileceği uyarısında bulundu.
Yeni Yaptırımlar Devrede
Başbakan Starmer, insan kaçakçılığıyla mücadelede yeni bir yaptırım rejiminin uygulamaya konulduğunu duyurdu. Bu düzenlemeye göre, kaçakçılık faaliyetlerinden elde edilen kazançlara el konulacak ve suçlular yargılanacak.
Öte yandan, Muhafazakâr Parti, hükümetin Ruanda planını iptal etmesini eleştirdi. Parti sözcüleri, bu planın daha güçlü bir caydırıcı unsur olacağını savunarak Starmer’ın politikalarını etkisiz bulduklarını ifade etti.
Göçmen politikaları ve insan hakları arasındaki denge tartışmaları, İngiltere’de gündemi meşgul etmeye devam ediyor.