Ayrımcılığa uğrayan kadınların önemli bir kısmı, iş yeri ile daha fazla sorun yaşamamak ya da gebelik sürecinde yeni sıkıntılarla uğraşmamak için bunu sineye çekiyor.
Araştırmaya göre, iş görüşmesinde hamile olduğunu ya da çocuk sahibi olmak istediğini söyleyen her 5 kadından birinin başvurusu reddediliyor.
İş yerinde kalıcı sözleşme almaya hazırlanan kadınların, hamile olduğunun ortaya çıkması üzerine sözleşmeleri son dakikada değiştiriliyor ya da tamamen iptal ediliyor.
Sözleşmeleri yenilenmiyor
Tüm eleştiri ve uyarılara rağmen Hollanda’daki hamilelik ayrımcılığına ilişkin verilerde, son 8 yıl boyunca pek fazla değişiklik olmadı.
Enstitü tarafından her 4 yılda bir yapılan hamilelik ayrımcılığı araştırmasının sonuçları Pazartesi günü açıklandı.
Araştırmaya göre geçici sözleşme ile çalışan kadınların, hamile kaldıktan sonra sona eren sözleşmeleri tekrar yenilenmiyor.
Kalıcı sözleşmesi olan kadınlar ise hamilelik nedeniyle terfi ya da maaş konusunda olumsuzluklar yaşıyor. Her 4 gebe kadın çalışandan biri, maaş artışı ve ikramiye hakkından yararlanamıyor. Hamile çalışanların eğitim kurslarını takip etmesine izin verilmiyor ya da kadınlar doğum izni düzenlemelerinde sorun yaşıyorlar.
Ayrımcılığa uğradığından şüphelenilen kadınların üçte biri, yaşadığı şeyin ayrımcılık olduğunu bilmiyor, çünkü hamilelik ayrımcılığı yeterince tanınmıyor.
Hollanda İnsan Hakları Enstitüsü Başkanı Adriana van Dooijeweert’e göre, bazı kadınlar hak ettikleri mevkinin altında çalışıyor ve hak ettiğinden daha az maaş aldığını düşünüyor.
Kadınların, gebelik sürecinde işveren ya da yöneticilerle kötü bir ilişki yaşadığını vurgulayan Adriana van Dooijeweert, “Kadınlar anne olmaları nedeniyle bazen geçim sıkıntısı yaşıyor ya da fiziksel veya psikolojik şiddete uğruyor” dedi.
Hollanda’da “Çalışmak istiyorum” yazılı dövizi taşıyan bir kadın.
Araştırmacılardan Justin Hogen Dijkhof, Algemeen Dagblad gazetesine, işverenlerin çoğunun, hala yasal hakların farkında olmadığını söyledi.
Ayrımcılığa uğrayan kadınların çok azının şikayette bulunduğunu belirten Dijkhof, genellikle işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olanların başvuru yaptığını vurguladı.
Hükümete ‘harekete geçme’ çağrısı
Hollandalı araştırmacı, “Kadınlar genellikle işyerinde daha fazla sorun yaşamamak ya da hayatının zaten zor bir dönemi olan gebelik sürecinde fazladan bir gerilimle karşılaşmamak için şikayette bulunmuyor” görüşünü dedi.
Hamilelik ayrımcılığına ilişkin veriler, Hollanda İnsan Hakları Enstitüsü’nün 2012 ve 2016 yıllarında yaptığı araştırmaların sonucuyla hemen hemen aynı çıktı.
Hollanda İnsan Hakları Enstitüsü, Hollanda hükümetine, iş pazarında gebe kadınlara yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması için harekete geçme çağrısında bulundu.
Enstitü ayrıca hükümetten, hamilelere haklarının daha iyi anlatılması ve işverenlerin eşit muamele mevzuatına uyum konusunda teşvik edilmesini istedi.