Devlet televizyonu DR’de yayınlanmaya başlayan ‘John Dillermand’ adlı çizgi filme adını veren kahramanın penisi o kadar büyük ki kurtarma operasyonlarında kullanabiliyor, onunla bayrak sallayabiliyor hatta çocukların dondurmalarını bile çalabiliyor. ‘Dünyanın en büyük penisine sahip erkeği’ türlü zorluklar da yaşıyor.
Çizgi filmin ilk bölümü cumartesi günü yayınlandı. Ve, çocuklara yönelik televizyon programlarının içeriği konusunda ciddi bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Tepki gösterip uygunsuz olduğunu savunanlardan biri Danimarkalı yazar Anne Lise Marstrand-Jørgensen oldu: “Bir #MeToo kampanyası sırasında çocuklarımıza vermek istediğimiz mesaj gerçekten bu mu?”
Twitter’da, #MeToo (Ben de) etiketiyle tacize karşı başlatılan kampanyanın Danimarka ayağını TV sunucusu Sofie Linde başlatmıştı.
Roskilde Üniversitesi’nde toplumsal cinsiyet araştırmaları yapan Christian Groes ise çizgi filmin ‘erkek cinsel organının gücünü yücelttiğini’ ve bu durumun eşitlik çabalarına olumsuz etkisi olabileceğini savundu.
Psikolog Erla Heinesen Højsted ise karşı çıkanların ‘abarttığını’ belirterek şunları söyledi: “John Dillermand çocuklarla konuşuyor ve onların düşüncelerini öğreniyor. Çizgi film kontrol edemediği bir şey nedeniyle hatalar yapan bir adamı anlatıyor. Çocuklar da hata yapar. Ama Dillermand daima hatalarının sorumluluğunu alıyor. Örneğin bir kadın ona penisini pantolonunun içinde tutması gerektiğini söylediğinde dinliyor. Bu da olumlu bir şey.”
Kanal yönetimi ise eleştirilere, ‘vajinasını kontrol edemeyen bir kadının’ kahramanı olduğu bir çizgi film de yapılabileceğini, en önemli şeyin çocukların Dillermand’ı izlerken eğlenmesi olduğunu ifade ederek yanıt verdi.