1997’ye kadar Hong Kong’u kontrol ettikten sonra bölgeyi Çin Halk Cumhuriyeti’ne bırakan Birleşik Krallık yönetimi, Pekin yönetiminin yeni milli güvenlik yasasıyla birlikte harekete geçmişti.
Londra, sene başında 3 milyon Hong Konglunun faydalanabileceği “Hong Kong İngiliz Ulusal Denizaşırı (BNO) Vizesi” uygulamasını başlatmıştı.
BNO pasaportuna sahip olanlar ve ailelerinin, yaşam, eğitim ve iş için İngiltere’ye gelmelerinin sağlandığının kaydedildiği açıklamada, 31 Ocak’ta başvuruya açılan bu vize türüyle, Hong Kongluların İngiltere’de 5 yıl yaşadıktan sonra süresiz oturum hakkı elde edebilecekleri, yerleşim hakkı elde ettikten 12 ay sonra da İngiliz vatandaşlığı alabilecekleri aktarılmıştı. Çin yönetimi altında yaşamak istemeyen 30 bini aşkın kişi bu vizeye başvurdu.
Köklü gazeteye isimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan kaynaklar, “uyuyan hücrelerin akınını” engellemek için Hong Konglulara vize vermeden önce detaylı taramalar yaptıklarını belirtti.
Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada BNO vizesi için şu ifadeler kullanıldı: En çok ihtiyacı olanların yardımını koşması ve istismar edilmemesi için başvuru süreci boyunca pek çok tedbirimiz var. BNO vizesi, Birleşik Krallık’ın Hong Kong halkına yönelik tarihi ve ahlaki bağlılığını gösteriyor.
Hong Kong’un son İngiliz Valisi Chris Patten ise “Muhbirleri kullanan totaliter bir devletle uğraşıyoruz” diyerek Çin’e karşı uyardı. Çinli ajanların bu girişimlerinde başarıya ulaşıp ulaşmadığıysa belirsiz kaldı.
ABD’den “güvenli liman”
Geçen günlerde ABD Başkanı Joe Biden da ülkesinde bulunan Hong Kong sakinlerine “geçici güvenli liman” sunmuştu. İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas, bazı Hong Kong sakinlerinin sınır dışı edilmesinin 18 ay süreyle ertelendiğini duyururken şöyle konuşmuştu: Bu kişilere güvenlik ve koruma sağlama kararı, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Hong Kong’da demokrasiyle hak ve özgürlüklere yönelik devam eden saldırısına istinaden alındı.
Çin’in Ulusal Güvenlik Yasası, Hong Kongluları kaçırıyor
Çin hükümeti, Hong Kong’da uygulanması planlanan ve merkezi hükümeti yıkmaya teşebbüs, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri yasaklayan Ulusal Güvenlik Yasası’nı 30 Haziran 2020’de onaylamıştı.
Ulusal güvenlik yasası, Pekin yönetiminin Hong Kong’un özerk yapısına müdahalelerine olanak tanıyacağı ve Çin yönetiminin eleştirilmesini, demokrasi ve bağımsızlık yanlısı fikirleri suç haline getireceği gerekçesiyle uluslararası toplum tarafından da eleştirilmişti.
Meseleyi “iç işleri” olarak gören Pekin yönetimiyse bu konuda görüş bildiren ve Hong Kong vatandaşlarına iltica hakkı tanıma gibi tepkiler ortaya koyan ülkelere karşı yasal ve diplomatik girişimlerde bulunacağını açıklamıştı.
Hong Kong polisi Çin yönetimine muhalif çok sayıda kişiyi bu kanuna dayanarak gözaltına aldı.
Kaynak: Independent Türkçe
