Tavuk yumurtası beyazının tozu içerdiği yüksek protein sayesinde gıda sektöründe yaygın olarak kullanılan bir bileşen haline geldi. Her geçen günle beraber artan yumurta proteini tüketimi, 2020 yılında yaklaşık 1.6 milyon tona ulaştı. Artan talebin karşılanması için çok daha fazla tavuk çiftlikleri kurulması gerekiyorken bu da daha fazla sera gazı emisyonu , çok daha fazla su tüketimi , biyolojik çeşitliliğin azalması ve ormansızlaşmaya varan birçok çevresel etkiye sebep oluyor.
Helsinki Üniversitesi ve Finlandiya VTT Teknik Araştırma Merkezi tarafından yürütülen bir çalışma, arazi kullanım gereksinimlerini neredeyse %90 ve sera gazlarını ise %55’e kadar azalttığı belirtilen bir muadil ürün geliştirilmesiyle sonuçlandı.
Yumurta beyazındaki birincil protein olan ovalbumin üretiminin amaçlandığı çalışmada, Trichoderma reesei mantarında genetik değişikliğe gidildi. Ovalbuminin planlarını taşıyan gen, modern biyoteknolojik araçlarla mantarın içine yerleştirilmesinin ardından mantar, bir süre sonra ovalbumini üretmeye ve salgılamaya başladı. Hücrelerden ayrılan protein daha sonra konsantre edilip nihai ürün için kuruldu.
Elde edilen ürün, yumurta beyazıyla benzer sonuçlar sergiledi. Yüksek köpürme ve mevcut halini daha uzun süre koruyabilme gibi özelliklere sahip olması, yumurta beyazının çırpılmış haline kıyasla daha iyi neticeler elde edilmesini sağladı.