Eldeki verilerden yola çıkarak, kendi kendine karantina süresinin en az 14 gün olması gerekmektedir. Bu süreçteki amaç, kendisini sevdiklerinizden ve diğer insanlardan yeterince uzun bir süre izole ederek, hastalığı taşıdığınızdan emin olana veya tamamen iyileşene kadar onlara bulaşmasına engel olmaktır.
Bunun için yapmanız gerekenler şöyle:
Mutlak Suretle Gereken Durumlar Haricinde Evden Çıkmayın!
Acil sağlık durumları, ölüm-kalım ile ilgili meseleler gibi gerçekten hayati öneme sahip olan durumlar haricinde kesinlikle evinizden çıkmayın. İşe, okula, halka açık alanlara gitmeyin. Hiçbir şekilde toplu taşıma araçlarına binmeyin. Kendi kendine karantina altındayken evden çıkmanın en makul nedeni, önceden anlaştığınız doktorunuzla görüşmektir. Ev alışverişlerinizi ve benzeri işleri başkalarına yaptırın.
Evinizdeki 1 Odayı “Karantina Odası” Yapın!
Eğer evinizde sizden başka birileri yaşıyorsa, bir odayı “karantina odası” olarak belirleyin ve temel gereksinimler (tuvalete gitmek gibi) haricinde bu odadan çıkmayın. Bu odaya giren ve çıkanları sıkı sıkıya denetleyin ve giriş-çıkış sayısını en aza indirin. Bunu sağlamak için, mümkünse odanıza bol miktarda su ve atıştırmalık besinler alın. Sizi gevşetecek ve oda içinde vakit geçirmenizi kolaylaştıracak bilgisayar, televizyon, radyo, cep telefonu, tablet, vb. araçları alın.
Ayrıca eviniz uygunsa ve birden fazla banyo/tuvalet varsa, bunlardan birini “karantina tuvaleti” yapın ve sadece siz kullanın. Mümkünse temizliğini de siz yapın. Bu mümkün değilse, ortak banyoyu ve tuvaleti her kullanımdan sonra dezenfekte edin.
Eve Dışarıdan Ziyaretçi Kabul Etmeyin!
Sadece karantina odasına değil, evinize giriş çıkışları da en aza indirmeniz gerekiyor. Yakın akrabalarınız, tanıdıklarınız, komşularınız sizi görmeye ve desteklemeye gelmek isteyebilirler. Kabul etmeyin! Bu onların sağlığı için önemli bir adım. İyileşince ve toplum genelindeki sosyal mesafelendirme gereksinimi ortadan kalkınca (salgın atlatılınca) birbirinizi bol bol görürsünüz.
Ellerinizi Sık Sık Yıkayın!
Karantina odasından çıkmanızın en temel nedeni tuvalete gitmek gibi ihtiyaçlar olacaktır. Bu tarz durumlarda, yüzeylere elinizle dokunmadığınızdan emin olmaya çalışın. Örneğin kapıların kapatılmamasını rica edin ve siz de kapatmayın, böylece kapı kollarına dokunmanıza gerek kalmayacaktır. Suyu açarken mümkünse avcunuz yerine dirseğinizi kullanın.
Yüzeylere dokunurken mendil kullanmaya çalışın, bu mendilleri sonra çöpe atın, biriktirmeyin. Odanıza en az 1 adet çöp tenekesi koyun ve bu tenekenin poşetini günde en az 1 defa değiştirin.
Tuvalete her uğradığınızda, ellerinizi en az 20 saniye boyunca, sabunlu suyla yıkayın. Tuvalete gitmediğiniz zamanlarda ise yanınızda en az %60 (mümkünse %80) alkol içerikli dezenfektan bulundurun ve aralıklarla kullanın.
Elinizi yıkarken sıcak sudan kaçının. Sıcağın virüsü etkisiz hale getireceğini sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Dahası, sıcak su nedeniyle derinizdeki gözenekler genişleyerek virüsün daha kolay tutunma yüzeyi bulmasına neden olabilir. Bu nedenle soğuk suyu tercih edin.
Sık Dokunduğunuz Yüzeyleri Dezenfekte Edin!
Karantina odanız içinde (ve dışında) sık dokunulan yüzeyleri her gün en az 1 defa dezenfekte edin. Bu yüzeylerin başında gelenler şöyle:
- Kapı kolları
- Klozet kapakları, sifonlar, vb.
- Musluk düğmeleri, tutacakları, vs.
- Tezgahlar
- Klavye ve fare
- Cep telefonları, tabletler, diz üstü bilgisayarlar
- Masalar
- Sandalye arkalıkları
- Işık düğmeleri
- Uzaktan kumandalar
- Cüzdanlar ve çantalar
- Çamaşır ve bulaşık makinası düğmeleri ve kapak tutacakları
- Yemek kesme tahtaları
- Diğer tutacaklar
Dezenfektasyon için normalde kullandığınız temizlik ürünlerini kullanabilirsiniz. Eğer bu ürünlere erişiminiz yoksa 4 litre suya 100 mililitre civarı beyazlatıcı katarak kendi dezenfektanınızı hazırlayabilirsiniz. Yüzeyleri temizlerken kullan-at eldivenler kullanabilirsiniz. Bu eldivenleri her kullanımdan sonra çöpe atmayı sakın unutmayın. Eğer temizlik bezi kullanıyorsanız, bu bezleri her kullanımdan sonra sabunlu suyla veya çamaşır makinasında yıkayınız.
Temizlik öncesinde ve sonrasında ellerinizi en az 20 saniye boyunca, sabunlu suyla yıkayınız.
Ortak Eşyalar Kullanmayın!
Bu süreçte elinizin, ağzınızın, burnunuzun, gözlerinizin ve yüzünüzün değeceği her şey diğer ev sakinlerinin eşyalarından ayrı tutulmalıdır. Bunların başında gelen eşyalar şöyle sıralanabilir:
- Çarşaflar, yatak örtüleri, yastıklar, vb. yatak ile ilişkili eşyalar
- Tabaklar
- Bardaklar (özellikle de su bardaklarınızı net bir şekilde ayırmayı unutmayın)
- Çatal, bıçak, kaşıklar ve yemek yeme ile ilgili diğer tüm eşyalar
- Havlular (özellikle de banyo ve mutfaklardaki el havlularını ayırmayı unutmayın)
Bu süreçte ayrıca cep telefonu, uzaktan kumanda, vb. araçları ortak olarak kullanmadığınızdan emin olun.
Kıyafetlerinizi ve diğer eşyaları en az 60 derecede ve sık sık yıkayın.
Semptomlarınızı Takip Edin!
Bu süreçte semptom gidişatınızı takip etmeyi unutmayın. COVID-19 hastalığının en yaygın semptomları öksürük, ateş ve nefes darlığıdır. Bu nedenle, günde en az 2 defa ateşinizi ölçün. Ayrıca öksürmeye başlarsanız veya nefes almakta güçlük çektiğinizi hissederseniz, bunun saatini ve gününü dikkatlice not edin.
Unutmayın ki her hasta semptomları aynı şiddette göstermemektedir.
Maske Takın ve Evinizdeki Diğer Kişilere Taktırın!
Semptomları gösterdiğiniz veya halihazırda testiniz pozitif çıktığı için, mümkünse N95, yoksa da cerrahi maske kullanmanız tavsiye edilmektedir. Aynı durum, sizinle temasa geçecek diğer herkes için de önerilmektedir.
Maskeyi karantina odanızda tek başınızayken takmanıza gerek yoktur. Özellikle de diğer insanlarla birlikteyken veya evin ortak alanlarına (karantina odası haricindeki herhangi bir yerine) gideceğiniz zaman takmanız önerilmektedir.
Benzer şekilde, odanızda tek başınızayken, ayrı odalarda olan diğer kişilerin maske takmasına gerek yoktur. Sadece sizinle aynı odaya gelecekleri zaman takmaları önerilmektedir.
Ancak maske takmadığınız zamanlarda öksürmeniz veya hapşırmanız gerekirse mutlaka elinizi en azından dirseğinizin içiyle, mümkünse de bir mendil ile kapatın ve mendili hemen çöpe atın; ortalıkta bırakmayın, tekrar kullanmayın.
Doktorunuzla Mümkün Olduğunca Telefon veya İnternet Yoluyla Görüşün!
Eğer semptomlarınız yeni başlıyorsa veya gidişat hakkında doktorunuza bilgi vermeniz (veya ondan bilgi almanız) gerekiyorsa, bunu mümkünse telefon veya görüntülü konuşma yoluyla yapın. Acil durumlar haricinde kesinlikle hastaneye gitmeyin; önceden hastaneyi veya doktorunuzu arayarak semptomlarınızdan ve durumdan haberdar edin, onlar sizi yönlendirecek veya uygun hazırlıkları yapacaktır.
Sağlıklı Beslenin ve Egzersiz Yapın!
Sizi koruyacak olan, düzgün, dengeli ve sağlıklı beslenmektir.
Ayrıca karantina odanıza kapanıp kaldığınızda, egzersiz yapmayı unutmayın. Çünkü yeterince hareket etmemeniz halinde savunma sisteminiz zayıflayacaktır. Hafif yerinde koşu, gerinme, esneme, sünme, şınav, mekik vb. hareketlerle her gün en az 30 dakika egzersiz yapmaya çalışın.
Absürt Uygulama ve İddialardan Kaçının!
İnternette bol bol normalde yapmadığınız davranışın önerildiğini görebilirsiniz. Buna güzel bir örnek, “sirkeli suyla gargara yapmak” veya “suyla virüsü mideye göndermeye çalışmak” gibi anormal çabalardır. Bunlara kesinlikle itibar etmeyin. Örneğin sirkeli suyla gargara yapmak virüsü öldürmeyeceği gibi, savunma sisteminize zarar vererek sizi hastalığa daha açık hale getirir. Bilimi, bilim insanlarından öğrenin, sosyal medyada popüler olmaya çalışan kişiliklerden değil.
Kaynak: Evrim Ağacı /Çağrı Mert Bakırcı