İngiltere’de Kuzey ve Güney arasındaki fark açılıyor. ‘Game of Throne’ dizisinde- Kuzey’de yaşayanlar iyi kötü yaşıyordu ama sınırı duvarla kaplı en kuzeyde yaşayanlara vahşi insanlar denildiğini diziyi seyredenler hatırlayacaktır. İngiltere’nin güneyinde yaşayanlar kuzeyde yaşananları pek bilmez ve umursamaz ama kuzeyde hayat git gide batıyor ve ilerde bölgesel ekonomik çöküntü Türkiye’de olduğu gibi İngiltere’nin tamamını etkileyecektir.
Elektrik ve gaz faturalarıyla başa çıkmakta zorlanan anne babalar çocuklarını da alıpakşamlarını McDonald’s restoranlarında geçiyorlar. Çocuklara ucuz ‘Happy Meal’ aldıktan sonra ücretsiz wifi sayesinde ipad’dan televizyon seyrediyorlar, tuvaletlerde dişlerini fırçalıyorlar. Fakir halkın sıcak ve aydınlık McDonald’s’ı kapanış saatine kadar oturma odası gibi kullandıkları İngiliz gazetelerinde haber oldu.
Bu duruma nasıl düştük?
Çinlilerin bir ata sözü vardır, ‘ne dilediğine dikkat et’ derler. Kuzeyde yaşayan fakir halk sistemin nasıl çalıştığını pek anlamadığı için BREXIT seçimlerinde hükümet destekledi. İngiliz hükümeti elektrik ve gaz firmalarını kontrol etmiyor. Fransız hükümeti şirketlere ortalama yüzde beş baz fiyatı sınırlaması getirirken İngiltere’de bu sınırlama olmadığı için firmalar istediği kadar fiyat artışı yapabiliyor. Trajik durum ise Fransız devletine ait elektrik,gaz ve tren firmaları İngiltere’de milyarlarca Euro kar yapıyorlar ve Fransız vatandaşlarına tren biletlerini, elektrik ve gaz servisini çok daha ucuza sunabiliyorlar. İngilizlerin kendi tren hatlarını, elektrik ve gaz firmalarını neden Fransız (özel şirketler değil) devletine ait şirketlere sattıkları da ayrı bir konu.
Birkaç sene önce Ukrayna gazı kestiği için fiyatlar iki misli olmuştu. Bir ay sonra sorun çözülünce şirketler fiyat indirimi yapmadı. Hükümet yetkilileri “indirim yapsalar iyi olurdu” dedi. Normalde hükümetler şahıs gibi şikâyet etmez (kanun çıkarır işi çözer) ama İngiltere’de işler farklı yürüyor. Şirketler İngiliz hükümetinin tutumunu görünce daha da coştular ve bu günlere geldik. Çıkan savaşı bahane ediyorlar ama 3 ay önce de fiyatlar çok pahalıydı.
Zenginler artık fakirlerin hangi damarına basıp seçim kazanacaklarını öğrendi. 20 sene önce kimse TRUMP ya da Boris Johnson gibi bir insanın başbakan olacağına inanmazdı. Ukrayna da bir komedyen tarihi farkla seçimleri kazandı. Halkla alakası olmayan insanlar halktan biriymiş gibi sunuluyor. Eton ve Oxford’dan mezun olan Başbakan Johnson ekmeğin fiyatını soran gazeteciye ‘bana ekmeğin fiyatını sormayın, bana şampanyanın fiyatını sorun’ demişti.
Umarız elektrik ve gaz olmadan yaşamak zorunda kalan insanlar ‘Game of Throne’ dizisindeki gibi vahşi insanlara dönüşmezler. Dizinin sonu hiç de iyi bitmemişti. Gerçek hayatta nasıl olacak yaşayıp göreceğiz. Dizideki gibi kuzeyle aramıza duvar örmeye başlasak diyenlere de “ne dilediğinize dikkat edin” diyorum. Bakarsınız duvar bitmiş sizi de duvarın öteki tarafına yollamışlar.
(Mete) Murat METIN
Londra Gündem Yayın Koordinatörü
İngiltere Vize danışmanı