Wilbur Elmer’e oyun mu oynuyor?
DAVİD McKee’den ELMER VE KAYIP AYICIK. Bebek Fil oyuncak ayısını kaybettiği için uyuyamıyor. Tabii ki Elmer ayıyı bulmak için kolları sıvıyor. “Yardım edin! Kayboldum!” sesini duyan Elmer, merak etmeden duramıyor: Bebek Filin oyuncak ayısı konuşabiliyor mu, yoksa Wilbur her zamanki gibi Elmer’e bir oyun mu oynuyor? 32 SAYFA.
(MUNDİ KİTAP)
Yatırımları yönetmek aslında risk yönetimi
ATTİLA Köksal’dan DİJİTAL ÇAĞDA YATIRIM. Dijital Okuryazarlık ve Bireysel Finans Hakkında Her Şey… Son dönemde okuduğum en etkileyici kitap diyebilirim. Attila Köksal’ın bu kitabı tam bir başyapıt olmuş. Mutlaka alıp okuyun, bana teşekkür edeceksiniz. –Dr. Mahfi Eğilmez. Kitap, yazarın finansal bilgeliğini sade ve anlaşılır bir dille sunduğu bir eser. Yazar, yatırımları yönetmenin aslında riskin yönetimi olduğunu, bize kazandırdığı kıymetli kitaplarıyla her fırsatta hatırlatıyor. –Hakan Börteçene. Finansal okuryazarlık, bireylerin parasal kararlarını bilinçli ve güvenli bir şekilde alabilmeleri için kritik bir öneme sahip. Ortalama yaşam sürelerinin uzadığı günümüzde, birikimlerin uzun vadede korunabilmesi, etkin bir finansal planlamayı daha da zorunlu kılıyor. Dijitalleşmenin hızla artan etkisiyle birlikte finansal ürünler de artık daha çeşitli ve ulaşılması kolay hâle geldi. Tüm bu süreçler, ister istemez dijital okuryazarlık gibi bir başka olguyu da beraberinde getiriyor. –Hakan Binbaşgil. Attila Köksal’ın uzun yılların deneyimine, teknik bilgiyle ve davranışsal ekonominin kavramlarına dayalı yatırım önerileri, eğitici, öğretici ve motive edici. Dijitalleşen dünyada bireylerin çok farklı yatırım araçlarına kendi kendilerine hızlı, hatasız ve 24 saat ulaşabildiği çağımızda disiplin içinde birikim yapmak ve yatırımları önerilen ilkelere göre yönetmek herkes için özellikle gençler için çok değerli ve fevkalade yararlı. -Ömer Aras. 376 SAYFA. (REMZİ KİTABEVİ)
Aşk bir tutkuysa, hangi yasak onu durdurabilir ki!
DURSALİYE Şahan’dan PARANTEZ AŞKLAR. “İnsanların, üzerinde en çok kafa yorduğu şey nedir? deseler, muhtemelen ilk üç sıradan birini aşk alır. Bu en çok konuşulan kavramın elli bin yıl içinde binlerce tarifi yapıldı. Cinsel kimliklerin arttığı günümüzde 8 milyara yaklaşan bunca insandan aynı algıları ve tepkileri beklemek, en hafifinden saflık olur elbette. Elinizdeki öykülerin ortak teması, ‘yasak’ aşklar üzerine. Bir anlamda, parantez içine hapsedilen aşklar.” Düzen, töre, yasa yüreklere hükmedemez. Aşka parantez açılır mı, elbette açılamaz; açılmamalı da! Bazen yaşayamadıklarımız, geride bıraktıklarımız; geçmiş sayılamıyor. Aksine, onlara hep gelecekmiş gibi bakıyoruz. Bu kitaptaki öykülerde aşkına parantez açmak zorunda kalanlar kaleme alınmış ve onların pişmanlıkları, uzaklıkları, kayıpları…112 SAYFA. (SOLA UNİTAS)
Doğu’nun masal geleneğinden eşsiz bir örnek
FARUK Duman’dan KELİLE VE DİMNE. Doğu’nun masal geleneğinden eşsiz bir örnek! Eski Hint bilgesi Beydeba’nın bir şaheseri olan Kelile ve Dimne, adını iki çakaldan alıyor. Bu çakallardan Kelile dürüstlüğü, Dimne ise hilebazlığı simgeliyor. Hangisinin sonu nasıl oluyor derseniz, bunu “Aslan ile Öküz” masalını okuyunca zaten öğreneceksiniz. 88 SAYFA. (YAPI KREDİ YAYINLARI)
Farklı kültürel ögelerin karşılaşması
DENİZ Alev’den BİR GARİP KÖY LOKANTASI. Efe’nin amcası İsmail, İstanbul’da büyük bir lokantada ünlü bir şef olur. Gazetelerde boy boy fotoğrafları çıkan ve kendisinden övgüyle söz edilen İsmail Zeytinli köylülerini çok gururlandırır. Ondan İstanbul’daki lokantanın aynısını Zeytinli’de açmasını isterler. İsmail, hemşehrilerinin ricasını kırmayarak lokanta açmak için Zeytinli köyüne döner. Yeğeni Efe’ye de lokanta açılır açılmaz yanında yardımcı olarak çalıştıracağına dair söz verir. Efe, her gece tıpkı amcası gibi dünyaca ünlü bir şef olacağına dair hayaller kurup durur. Veee… Lokantanın açılış günü gelir… 2023 Muzaffer İzgü Çocuk Romanı Ödülü’nü kazanan Bir Garip Köy Lokantası’nda farklı kültürel ögelerin karşılaşmasının doğurduğu sonuçlar ve dayanışma geleneği, zengin ve canlı bir karakter çeşitliliğiyle işleniyor. Deniz Alev, dil ve anlatım yetkinliğinin doğallığıyla örülmüş mizahi bir yapıta dönüştürdüğü kitabında her yaştan okurun damağında doyumsuz izler bırakacak lezzetli bir anlatı sofrası kuruyor. 104 SAYFA. (BİLGİ YAYINEVİ)
Kahkahadan şeytani bir kıkırtıya dönüşme
CHARLES Baudelaire’den GÜLMENİN CEVHERİ ÜZERİNE- Kısa Klasikler 87. Yaşamının hastalıklar ve yoksullukla başa çıkmaya çalıştığı zorlu yıllarında yazdığı bu felsefi metinde yazar, mutluluk göstergesi olarak değerlendirilen gülme tepkisini bambaşka bir açıdan, insanın şeytani yanını açık eden bir gözlemcilikle ele alır. Bir gülme teorisi ya da bir komedi felsefesi olarak da tanımlayabileceğimiz denemede yazar, çarpıcı ancak tanıdık bir örnekle gülmeyi masum bir kahkahadan şeytani bir kıkırtıya dönüştürür. Tanrı, hayvanlar ve bitkiler gülmezken, gülen tek varlık insanın gülümsemesinin ardında bin bir türlü duygu gizlidir; bunların doğasıysa her zaman bir gülücük kadar masum olmayabilir. 80 SAYFA. (CAN YAYINLARI)
