Yol gösterici sorgulamalar içeriyor
ISEE Bernateau’dan ERGEN VE AYRILIK. “Ergen ve Ayrılık yalnızca ergen klinisyenleri için değil, ergenlerle çalışan öğretmenler, eğitmenler, sosyal hizmet uzmanları gibi meslek insanları kadar ergenlik sürecinden geçen bireylerle ilişki ve iletişim içinde olanlar,(Anne babalar mı? Elbette) için de hayli yol gösterici sorgulamalar içermektedir. Kitabın ister klinisyen olsun ister öğretmen, eğitmen, sosyal hizmet uzmanı ya da anne baba, tüm erişkinlere verdiği en önemli mesaj, ergenlik sürecindeki bireyin ayrılık bağlamında ortaya çıkmış olsa da, temel sorununun yazarın kitabın son satırlarında da dediği gibi, bir ‘kendine doğuş alanı ve zamanı yaratmak’ olduğudur.” Talat Parman. 124 SAYFA.
(YAPI KREDİ YAYINLARI)
Renklerin farklı dil ve kültürlerdeki ilişkisi
LUDWİG Wittgenstein’den RENKLER ÜZERİNE DÜŞÜNCELER. Renklerle ilgili felsefi sorunların ancak ilgili dil oyunlarına dikkat edilerek çözülebileceğine inanan yazarın, renklerin dildeki kullanımını açıklığa kavuşturmak için Goethe’nin Renk Öğretisi’ni ve Philipp Otto Runge’ın gözlemlerini de ele alıyor. 72 SAYFA. (CAN YAYINLARI)
Nefes nefese bir casusluk ve aşk hikâyesi
OSMAN Balcıgil’den YAĞMUR ÇİSELİYOR. Sokaklarda oluk oluk kan akıyor. Memleket orta yerinden ikiye ayrılmış gibi. Üniversiteler, fabrikalar fokur fokur kaynıyor. Parlamento çökmüş durumda. İnsanların göğsüne adeta fil oturmuş, herkeste ağır bir sıkıntı… Belli ki kötü şeyler olacak. Generallerin üniformaları ütülenmiş, askerlerin postalları parlatılmış. Türkiye uçurumun kenarında… Bütün bunlar olurken yaşanan nefes nefese bir casusluk ve aşk hikâyesi. Sünnileri Alevilerin üzerine saldırtmaya, Beyaz Saray’ın hangi odasında karar veriliyor Hangi dünyaca ünlü CIA ajanları Türkiye’yi köşeye sıkıştırmanın peşinde? O tarihten itibaren, Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Öğrenecekleriniz, tarihi yeniden değerlendirmenize yol açacak. 40 SAYFA. (DESTEK YAYINLARI)
Ben sana o çok sevdiğin suyu veremiyorum
BİLGE Bener Bölükbaşı’ndan GÜNLÜK KOKUSU. Çift katmanlı anlatı, bir yandan ilişkilerin temelindeki çatışmalara uzlaşmalara odaklanırken, bir yandan da 60’lardan 90’lara, toplumumuza ışık tutan değerlere ve kemikleşmiş yargılara bakıyor. Saat:00.53. Yalvaran bakışlarında su özlemi. Ama ben sana o çok sevdiğin suyu veremiyorum. Başı dumanlı Ilgaz Dağları’na yaslı kentin bekâr odasından çıkıp gece yarısı uykulu gözlerle bir sızıntının peşinde suyu arayan adam! 176 SAYFA.
(EVEREST YAYINLARI)
Robotların efendilerine başkaldırısıyla gelişen olaylar
KAREL Çapek’ten R.U.R. ROSSUM’UN EVRENSEL ROBOTLARI– Modern Klasikler 225. Yazar, 1921 yılında yayımlanan ve tiyatro klasikleri arasında yer alan yapıtını yazarken Slav dillerindeki eski bir sözcükten yararlanmıştır: Robota. Çalışan, hizmetli, işçi anlamlarına geldiği gibi zorla çalıştırılan, angarya işlere koşturan kişi yan anlamları da taşıyan bu terim, yapıtta insanları üretimin zahmetinden kurtaracak, insan-taklidi makineler için ileri sürüldükten sonra dünya dillerine ve edebiyatlarına yayılmıştır. 104 SAYFA. (İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI)
Her bir yazı ruhunuza çok iyi gelecek
ONUR Caymaz’dan DÜŞÜN BİHTER SENİ DELİLER GİBİ. Birbirinden bağımsız, toplamda bin sayfalık üç cilt, üç yüz metin. Yazıya otuz yıldır şiir, roman, hikâye, deneme demeden, bin emekle çalışan; durmadan arayan, düşündüğünü söylemekten kaçınmayan bir yazarın edebiyata, hayata duyduğu sonsuz aşk. Bu işin büyük ustaları; Ahmet Rasimlere, Sermet Muhtarlara, Hulki Aktunçlara, Salâh Birsellere, Selim İlerilere, Haldun Tanerlere saygı. 392 SAYFA. (KIRMIZI KEDİ YAYINLARI)