İşte sizi aşağı çekmeden hayatınızdan uzak tutmanız gereken 5 insan tipi;
Eleştirici / Yargılayıcı
Ne yaparsanız yapın eleştirileceğinizi ve yargılanacağınızı bildiğiniz bir ilişkiniz oldu mu hiç? Tenkit tavsiyeden farklıdır ve bu farkı anlamak önemlidir. Her yaptığınızı eleştiren, “onu mu giyeceksin?”, “neyin var senin?” “neden her zaman böylesin?” gibi soruları soran tiplerdir yargılayıcı tipler.
Eleştirici/yargılayıcı tipler sizi aşağılayıcı isimlerle çağırmayabilirler; ancak inançlarınızı, görünüşünüzü ve düşüncelerinizi aşağılayabilirler. Bunun sebebi özgüvenlerinin düşük olması ve her şeyi kontrol etmek istemeleridir. Kötü alışkanlıklarınızı geliştirmek ve değiştirmek için tavsiyeler vermek yerine her fırsatı değerlendirerek sizi eleştirirler. Eleştiriciler, davranış yerine kişiyi eleştirirler.
Pasif Agresif
Pasif agresiflik öfkenin pasif olarak ifade edilmesidir. En yaygın örnek sizi sürekli bekleten veya bir randevuya geç kalmanıza sebep olan tiplerdir. Pasif agresiflerin yanında kendinizi diken üstünde hissedersiniz. Düşünün, sevgilinizi üzdüğünüzü hissediyor ama ne olduğunu bilmiyorsunuz. Neden üzüldüğünü sorunca ise “iyiyim, bir şeyim yok” cevabı alıyorsunuz. Bu beyninizin olayı anlamaya çalışırken kısır döngüye yakalanmasına ve sürekli olarak sevgilinizin size gönderdiği gizli mesajları çözmeye ve ne düşündüğünü anlamaya çalışmanıza neden olur. Eğer bir insan direkt olarak iletişim kuramıyor, iğneleyici cevaplar veriyor, karışık mesajlar gönderiyor ve sinirli olduğu belli olduğu halde hiçbir şeyi yokmuş gibi davranıyorsa; muhtemelen pasif agresiftir.
Narsist
Narsistler bu dünyaya Tanrı’nın bir lütfuymuş gibi davranır, her şeyi bilir, her şeyde en iyi onlardır. Ne kadar tecrübeli ve zeki olduğunuzun önemi yok, bir narsistle asla boy ölçüşemezsiniz. Yine de hemen her konuda onunla yarışıyormuş gibi hissedersiniz. Narsistler her zaman ilginin merkezinde olmak isterler, empatiden yoksundurlar, üstlerine düşeni yapmazlar. Doğum gününüzü ya da işinizdeki terfinizi ilgi çekmek ve övülmek için sabote edebilirler. Narsistler aslında kendilerinden nefret ederler. Aslında çok alıngandırlar ve bu yüzden incindiklerinde etraflarındakileri incitmek için ellerinden geleni yapabilirler.
Köstek
Köstek olmak, bir problemin çözümü için iletişimin reddedilmesi olarak tabir edilebilir. Pek çoğumuz bir kösteği – yani önemli mevzular gündeme geldiğinde düşüncelerini ve duygularını ifade etmeyi reddeden birini tanıyoruzdur. Köstek kişiler bir problem olduğunu reddeder ve çözmek için gerekenleri yapmak bir yana, problemi ilerletmek için engeller koyarlar; yani köstek olurlar. Aynı zamanda problemin sizden kaynaklandığı ve sizin yüzünüzden çözülemediği imajını da yaratarak suçluluk duymanıza neden olurlar.
Asosyal
Asosyal Kişilik Bozukluğu, sosyopati ve psikopatiyi de kapsayan bir kişilik bozukluğudur. Sosyopati çoğunlukla çocuklukta yaşanan sömürülerden kaynaklanan ve diğer insanlara düşmanca davranışlar göstermekle açıklanabilecek bir rahatsızlıkken; psikopati empati yoksunluğu, kin ve intikam gibi davranışlarla kendisini gösterir.
Hepimiz zor zamanlarımızda bir miktar asosyal olabilir, insanlara uzak durabiliriz. Ancak asosyal kişilik bozukluğuna sahip olanlar gerçekte tespit edilmesi son derece zor psikoloji bukalemunlarıdır. Manipüle etmeyi çok iyi bilirler. Çoğu zaman mağdurları başlarına ne geldiğini bile anlayamazlar. Hatta pek çok mağdur işaretleri görmezden gelir ve çok geç oluncaya kadar yakınlarının asosyal olduğunu kabul edemezler.