Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tüm dünyada vaka sayısı resmi verilere göre bile 153 milyonun üstüne çıktı… Yayılma hızı ise salgının başladığı ilk günden bu yana en yüksek seviyesinde.
Türkiye, “tam kapanma” kararıyla kendi sınırları içinde yayılma hızını olabildiğince düşürmenin telaşı içindeyken, yurtdışı bağlantılı bulaşı önlemede önemli bir açık var.
Türk Hava Yolları, Türkiye’ye gelecek yolculardan PCR testi istiyor ancak transit yolcular bundan muaf. Yani dünyanın neresinde olursa olsun, pandeminin zirve yaptığı Hindistan ya da Brezilya’da dahi olsa, Covid-19 pozitif bir yolcu Türk Hava Yolları uçağına elini kolunu sallayarak binebiliyor.
O PCR testi vermeyen pozitif yolcunun gelip sizin yanınıza oturmasında da hiçbir engel yok. Londra’dan ya da Paris’ten geliyorsanız yaklaşık 3 saat, New York’tan ya da Yeni Delhi’den geliyorsanız 10 saatin üstünde transit yolcu olduğu için PCR testi vermeyen ve bu nedenle pozitif olduğu da bilinemeyen bir Covid’liyle yan yana uçabilirsiniz. Semptom göstermeyen bir süper bulaştırıcının bu şartlarda bir uçak dolusu insanı enfekte etmesi işten bile değil.
7 MİLYON TRANSİT YOLCU TAŞIDI
Türk Hava Yolları 2020 yılında dıştan dışa yani başka bir ülkeden gelip, başka bir ülkeye transit olarak tam 7 milyon 234 bin yolcu taşıdı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün son verilerine göre Dünyada en çok pozitif hastanın olduğu ülkeler aynı zamanda Türk Hava Yolları’nın en çok yolcu taşıdığı ülkeler arasında… Vaka sayısı en yüksek 10 ülke şöyle sıralanıyor: ABD, Hindistan, Brezilya, Fransa, Rusya, İngiltere, İtalya, İspanya ve Almanya… Türkiye listede Fransa’dan sonra yer alıyor.
16 ÜLKEDEN PCR TESTİ İSTENMEYECEK
THY sitesinde yeni bir gelişme de şöyle duyuruluyor:
“15 Mayıs 2021 tarihinden itibaren Hong Kong, Çin, Tayvan, Vietnam, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur, Tayland, Güney Kore, İsrail, Japonya, Birleşik Krallık, Letonya, Lüksemburg, Ukrayna ve Estonya’dan Türkiye’ye gelen kişilerin Türkiye’ye girişlerinde PCR testi talep edilmeyecektir.”
THY EKİPLERİ DE RİSK ALTINDA
Pandeminin başından bu yana sağlık emekçileriyle birlikte en büyük risk alan meslek grupları içinde uçuş ekipleri geliyor. Salgının ilk aylarında dünyanın dört bir yanındaki Türklerin ülkeye transferi görevini üstlenen ekipler, normalleşme süreciyle birlikte açılan hatlarda corona virüsü riski altında çalışmaya devam ediyor.
UÇAKTA SOSYAL MESAFE UYGULAMAYA KONULAMADI
Havayolu taşımacılığında çokça konuşulmasına rağmen karayolu ve demiryollarının aksine boş koltuk önlemi, maliyetler nedeniyle uygulamaya konulamadı. Uçak kapısına kadar titiz bir şekilde sosyal mesafe kurallarına uymaya zorlanan yolcular uçak içinde saatlerce bitişik düzende oturuyor.
