Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını birinci yılını doldururken, geliştirilen aşılar bazı ülkelerde kullanılmaya başladı. Şu an ülkeler, riskli gruplara aşıyı uygularken, ilerleyen aylarda kademeli olarak tüm vatandaşlarını aşılamaya devam edecek.
Vatandaşlara uygulayacak aşılar için ülkeler takvim belirlerken, aşıların zorunlu olup olmayacağı ise tartışma konusu oldu. Hiçbir ülkede aşı zorunluluğu bulunmazken, bilim dünyası ise salgının yok edilmesi için aşıların toplumun büyük bir kısmına yapılması gerektiğini belirtiyor.
Bununla birlikte aşı olan kişiler için ek hakların sağlanıp sağlanamayacağı da gündeme geldi.
Aşıların salgın karşısındaki etkisini artırmak ve ekonomilerin toparlanmasını kolaylaştırmak için “bağışıklık sertifikası” ya da “aşı pasaportu” gibi bir belgenin oluşturulması birçok ülkede tartışılmaya başlandı.
Buna göre, aşı yoluyla ya da hastalığı geçirerek koronavirüs bağışıklığı kazanan ve bunu belgeleyen kişiler ek haklara sahip olabilir ya da bazı kısıtlamalardan muaf tutulabilir. Bu haklar arasında, seyahat engellerine tabi tutulmamak, kafe, bar ve restoranlara girebilmek gibi “ayrıcalıklar” gündeme gelebiliyor. Hatta bazı şirketlerin işe alımlarda benzer bir belgeyi talep etmesi de dile getiriliyor.
Yurtdışı seyahatleri için aşı zorunlu mu olacak?
Avustralya’nın en büyük havayolu şirketi Qantas, uçağa binecek yolculardan “bağışıklık pasaportu” istemeyi gündeme getiren ilk şirketlerden oldu.
Buna göre yolculardan antikor testi sonuçlarını gösteren bir mobil uygulama kullanmaları istenebilir. New York Times’ın haberine göre, United Airlines, JetBlue ve Lufthansa’nın da yer aldığı şirketlerin, “CommonPass” adlı sağlık pasaportu uygulamasını devreye sokmayı planlıyor.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) Kovid-19 test ve aşı bilgilerinin yer aldığı dijital sağlık pasaportu hazırlıklarını ise hızlandırdı.