Milletvekilleri, sertifikanın 12 ay için geçerli olmasını, kağıt veya dijital formatta hazırlanmasını istedi. Belgede, aşı olanların aşı bilgileri ya da yakın zamanda alınmış negatif test sonucu veya daha önce hastalığı geçirip geçirmediklerine dair bilginin bulunması gerektiği kararlaştırıldı.
Sertifikanın tek başına bir “seyahat belgesi” veya serbest seyahat hakkı için bir ön koşul olmaması gerektiği vurgulandı.
Milletvekilleri, “AB Kovid-19 Sertifikası” sahiplerine karantina veya test gibi ek seyahat kısıtlamaları getirilmemesini talep etti. Aşı olmayanlara karşı ayrımcılığın önlenmesi amacıyla AB ülkelerinin zamanlı ve ücretsiz test imkanı sağlaması istendi. Ayrıca, AB’nin aşı sertifikasının, üye ülkelerin kendilerinin hazırlayacağı sertifikalarla uyumlu olmasının altı çizildi.
AP milletvekilleri, AB tarafından onaylanmış aşıları olan kişilere AB ülkelerince verilecek sertifikalarının tüm üye ülkelerde tanınması gerektiğini belirtti. AB’de onaylı aşılar şu anda BioNTech-Pfizer, Moderna, AstraZeneca ve Johnson and Johnson tarafından geliştirilenlerden oluşuyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün acil kullanım onayı verdiği aşıları olan kişilere AB ülkelerinde verilen sertifikaların da tanınıp tanınmayacağına her ülkenin kendisinin karar vermesi konusunda uzlaşıldı. Ayrıca, sertifika bilgilerinin saklanması ve verilerin korunmasının önemine işaret edildi.
Avrupa Parlamentosunun müzakere pozisyonunu belirlemesinin ardından AB Komisyonunun hazırladığı taslak yasal düzenleme, parlamento ile AB Konseyi arasında müzakere edilecek. Düzenlemenin yaz başında son halini alması bekleniyor.
AB, aşı sertifikası sistemini, bu yaz turizm sezonunu değerlendirebilmek amacıyla Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerin talebiyle oluşturmaya başlamıştı. Bu kapsamda gelecekte başka bir ülkenin aşı sertifikasının tanınması için AB’de onaylı aşıların kullanılmış olması gerekeceği belirtiliyordu. Ancak AB ülkelerinin, hangi aşıların tanınacağına kendilerinin karar verebileceği ifade ediliyor.