Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, “Tüm aile, son bir kaç yılın Harry ve Meghan için ne kadar zorlu geçtiğini tam boyutlarıyla öğrenmekten üzüntü duyuyor” denildi.
Açıklamada, “Dile getirilen sorunlar, özellikle de ırkla ilgili olanlar kaygı verici. Bazı şeyler farklı farklı hatırlansa da bu çok ciddiye alınıyor ve aile tarafından özel olarak ele alınacak. Harry, Meghan ve Archie daima ailenin çok sevilen üyeleri olacaklar” ifadeleri de yer aldı.
Kraliyet Ailesi’nin son krizi, İngiltere’de tabloid ve günlük gazetelerin birinci sayfalarında.
Daily Telegraph gazetesi, “Buckingham Sarayı, çiftin röportajına yanıt vermek için baskı altındaydı ve sonunda 17:26’da 61 kelimelik bir açıklama yayımladılar. Röportaj, ABD’de ilk kez yayınlandıktan 40 saat sonra” dedi.
Gazete, bir üst düzey Saray çalışanının, üst düzey Kraliyet Ailesi üyelerinin yaşadığı Buckingham Sarayı, Clarence House ve Kensington Sarayı’nda yaşayan üç hane adına açıklama yapıldığı için üzerinde çok düşünüldüğünü ve işbirliği gerektirdiğini söylediğini bildirdi. Çalışana göre, Kraliyet Ailesi üyeleri, röportaj İngiltere’de yayınlanana kadar da beklemek istedi. Gazeteye göre danışmanlar röportaj karşısında ne yapacaklarını bilemedi ve suçlamaların niteliği karşısında buz kesti.
Guardian gazetesi, Buckingham Sarayı’nın ABD’de yayınlanmadan önce röportajın içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını ve İngiltere’de Pazartesi akşamı 11 milyon kişi tarafından izlendiğini yazdı.
Times gazetesi, Buckingham Sarayı’nın açıklamasında herhangi spesifik bir konuya değinmediğine dikkat çekti.
Bir Saray çalışanı gazeteye yaptığı açıklamada, “Röportajda dile getirilen konuların neredeyse tamamı ailevi meseleler. Bu yüzden aile içerisinde ele alınacak” dedi.
Gazetede Buckingham Sarayı’nın daha önce bir açıklama metni hazırladığı ancak Kraliçe Elizabeth’in düşünmek için daha fazla zaman istediği iddiası da yer aldı.
Prens Harry’nin babası ve tahtın varisi Prens Charles, dün bir aşılama merkezini ziyaret etmiş ancak gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtsız bırakmıştı.
Evening Standard gazetesine ırkçılık iddiaları ile ilgili konuşan bir kaynak, “Galler Prensi’nin inandığı her şeye ters. O çeşitliliğin toplumumuzun gücü olduğuna inanıyor” dedi.
Daily Mirror gazetesi, halkın görüşlerine başvurdu. 85 yaşındaki Irene Hardman, “Eğer burada mutlu olmayıp, ABD’ye taşınmak istedilerse bu anlaşılabilir ve onlara tüm iyi dileklerimi iletiyorum. Ama neden bununla yetinemediler? Bu röportajın neden olmasına izin verdi (Prens Harry)?” diyor. 20 yaşındaki Tamara Addet, “Meghan’ın gördüğü tavır hiç adil değil” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Ama bence röportajı meseleleri gündeme getirmek yerine halkın sempatisini kazanmak için verdiler. Yanlış bir şekilde ele aldılar.”
32 yaşındaki Kayleigh Rice, “Archie’nin ten rengiyle ilgili söyledikleri şoke ediciydi ve bu çok ciddi bir mesele ve araştırılmak zorunda” dedi. 19 yaşındaki Christina Nkechika, “Meghan’ı anlıyorum. Kabul edilmek istedi ama ona bir şans vermediler” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Kraliyet Ailesi’nde başka hiç kimsenin cesaret edemeyeceği bir şey yaptılar – açıkça konuşmak.”
62 yaşındaki Bill Butler ise, “Kirli çamaşırlarını ortaya dökmemelerini tercih ederdim. Her ailenin sorunları var ama keşke kendilerine saklasalardı” diyor.
Daily Mail gazetesi ise röportajın yayınlanmasından sonra İngiltere’de yapılan bir kamuoyu yoklamasına dikkat çekiyor. Ankete katılanların yüzde 51’i Harry ve Meghan’ın tüm kraliyet ünvanlarının ellerinden alınması gerektiğini düşünüyor. Buna karşı çıkanların oranı ise yüzde 28.
“İngiltere’deki vergi mükellefleri Harry ve Meghan’ın korunma giderlerini karşılamalı mı?” sorusuna “Hayır” cevabı verenlerin oranı yüzde 78 olurken, Meghan’ın Kraliyet Ailesi içerisinde ırkçılığa uğradığını düşünenlerin oranı yüzde 34, düşünmeyenlerin oranı ise yüzde 41 oldu.
