Hollanda, diğer Avrupa Birliği (AB) ülkeleri gibi, koronavirüs vakalarının yüksek olduğu gerekçesiyle Türkiye’ye seyahat kısıtlaması uyguluyor. Türkiye, zorunlu olmadıkça gidilmemesi gereken ülkeleri simgeleyen turuncu listede yer alıyor.
Avrupalı sigorta şirketleri, turuncu listedeki ülkeleri kapsam dışı bırakıyor. Bu ülkelere gidenler, yaşayacakları olumsuzluklardan kendileri sorumlu tutuluyor.
Ancak Türk hükümetinin, 1 Temmuz’dan itibaren yurtdışından gelen turistlere 15 euro karşılığında yaptırdığı koronavirüs sigortası, birçok Batılı turist için endişeleri gideren bir etken olmuş.
Ege ve Akdeniz sahillerini dolaşan Hollanda Televizyonu (NOS) muhabirine göre, çok sayıda Hollandalı, hükümetin uyarılarına rağmen, tatil için Türkiye’yi seçti.
Bunlardan biri Greetje Veldman. Antalya’daki oteldeki tek misafirin kendileri olduğunu anlatan Hollandalı kadın, “Kimin ne dediği umrumda değil, dinlenmek için buraya geldim, başka da bir şey düşünmüyorum” diyor.
AD gazetesine göre, tatil için 20 yıldan bu yana senede 2 defa Antalya’ya gelen Veldman, burada kendisini rahat hissettiğini ve hastalanırsa kimden yardım isteyeceğini bildiğini söylüyor. Hollandalı turist, “Tüm plaj bize ait, peki koronavirüs nerede?” diye soruyor.
“Burada kendimi güvende hissediyorum”
Bir başka Hollandalı turist, Angelique van der Kalk, uzun süre Türkiye’ye uygulanan seyahat kısıtlamasının kaldırılmasını beklemiş. AB’nin 1 Temmuz’da açıklanan güvenli ülkeler listesinde Türkiye’nin bulunmaması üzerine, hükümetin uyarılarına aldırmadan Dalyan’a gitmeye karar vermiş.
Almanya’nın Düsseldorf kentinden Türkiye’ye uçan Hollandalı kadın, Turizm Bakanlığı tarafından 1 Temmuz’da yürürlüğe konan Covid-19 sigortası yaptırmış. 7 bin euroya kadar sigortalı olan Van der Kalk, “Burada kendimi güvende hissediyorum” diye konuşuyor.
Memur olarak çalışan Hollandalı kadın, dışarıdan gelen baskıların, kendisini yolculuktan daha fazla gerdiğini belirterek, Türkiye’den dönenlere Hollanda’da uygulanan zorunlu karantina nedeniyle tatilini 2 hafta erken kesmek zorunda olduğunu vurguluyor.
Sahildeki Alman ve İngiliz turistler de, kısıtlamalara rağmen Türkiye’ye yeniden geleceklerini söylüyor.
Fethiye’de tekne turları düzenleyen Hollandalı Wiebe Geertsma’ya göre, koronavirüs salgını turizmde bir rekabet aracı olarak kullanılıyor. “Bu çok kötü bir oyun” diyen Hollandalı, Avrupalı turistlerin Yunanistan ve İspanya’ya yönlendirildiğini savunuyor.
Geertsma, Türkiye’deki turizm bölgelerinde sayılarının yüksek olmadığını ve önlemlerin katı bir şekilde uygulandığını vurguluyor.
Hollandalı 70 yaşındaki Ben Zadelhof da, Türkiye tatilinden asla vazgeçmeyeceğini söylüyor. Yıllar önce Türkiye sahillerinden bir yazlık alan Hollandalı, eşiyle birlikte birkaç hafta içinde yola çıkacak. Zafelhof, “Seyahat kısıtlamasını umursamıyorum. Kendi sağduyumu kullanıyorum. Hollanda’da da risk altındayız” diyor.
