1. Haberler
  2. Gündem
  3. Kadına şiddetin bittiği gün ‘Kadınlar Günü’nü kutlayacağız…

Kadına şiddetin bittiği gün ‘Kadınlar Günü’nü kutlayacağız…

T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un eşi, Pervin Ersoy, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Londra Gündem’in konuğu oldu. Ersoy, röportajımızda “kadına şiddetin bittiği gün kadınlar gününü kutlayacağız” diyerek yaşanan şiddet olaylarını gündeme getirdi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünyanın her köşesinden her gün sayısız kadına şiddet haberleri geliyor. Sadece 8 Mart’ta değil, her gün bu konunun son verilmesi için çaba gösterilmelidir.

Bu anlamlı günde T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Eşi, Pervin Ersoy’la röportajımızı gerçekleştirdik. Ersoy, “kadına şiddetin bittiği gün” kadınlar gününü kutlayacağız.” dedi.

-Bugün “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” kadınlara mesajınız nedir?

Kadına şiddetin bittiği gün “Kadınlar Gününü” kutlayacağımız gün olsun.

heka reklam heka

-Gün geçmiyor ki kadına şiddet ile ilgili haberler geliyor. Bireysel ve toplum neler yapabiliriz?  

Kadına şiddet bugün ne dünyada, ne yaşanılan ülkelerde, ne de kıtalarda kabul edilebilecek bir olay değil, keza çocuklar için de şiddet veya çocuk tacizleri konusu gerçekten bütün toplumlarda ve dünyada çok ciddi ilgilenilmesi gereken, hükümetlerin bu konuda çok daha caydırıcı, çok daha insanları bu konuda vazgeçirici önlemler alması gerekmektedir. Baktığınız zaman çocuk tacizleri beni her zaman çok daha fazla rahatsız etmekte, ardından tabii ki kadına şiddet geliyor. Hatta ileriki dönemde hedeflerim arasında kadına şiddetle ilgili özel birtakım çalışmalar yapmayı ve daha kurumsal şekilde, organize olarak arkadaşlarımla ve çevremle birlikte bir dernek kurmayı bile düşünüyorum. Pandemi sürecinin sonunda hedeflerim arasında bu konu. Toplum gerçekten bu kanayan yarasını gidermek ve bunu sona erdirmekle yükümlü olmalı. Bizler aslında, bu konuyla ilgili birer toplum polisi olabiliriz. Etrafımızda bu tarz vakaları gördükçe, baktığınız zaman insanların da kişisel çabaları yetişmiyor ve STK’lar çok daha fazla çalışmalı, devlet daha fazla bu konuya eğilmeli. Bireysel değil, toplu örgütlenerek, bu işin üstesinden geleceğimize eminim, bu konuyu caydırıcı yasalarla ve caydırıcı cezalarla çözebiliriz.

-Kurucusu olduğunuz Projehane ve Rotahane’nin çalışmaları nasıl ilerliyor?

Herkesin de bildiği gibi bir pandemi sürecine girdik, bundan dolayı şu dönemde hem Rotahane’de gezilerimizi durdurduk, hem de Projehane’deki işlerimizi askıya aldık. 2021 yılının ve aşının gelmesi ile birlikte Türkiye’nin daha iyi olacağına inanıyoruz. 2021 yılı itibari ile hem Projehane’de hem de Rotahane’de tekrar gezilerimize devam etmeyi planlıyoruz.

Sosyal Medyada Gelenekçi Değilim

-Sosyal medyayı aktif kullanıyorsunuz…  

Aslında bakarsanız çok gelenekçi bir tipim ama sosyal medya konusunda hiç de gelenekçi değilim. Kaybettirdiklerinden ziyade kazandırdıkları benim için çok önemli.

Ben fotoğraf hafızası çok güçlü biri olduğum için ve fotoğraf seven bir insan olduğum için Twitter’da, Facebook’da çok aktif olamadım ama ne zaman Instagram hayatımıza girdi 5-6 ay kadar olmuştu insanların kullanmaya başladığı, o zaman bile ilk olarak en aktif kullanmaya ben başladım. Çünkü fotoğraf en sevdiğim olduğu için, çocukluğumdan beri, hatta çok iyi hatırlıyorum küçük bir çocukken, annem ve babam önüme bir sürü dergi koyarlardı oyalanmam için, o dergiden bütün gün resimler kesen bir çocuktum ki o zaman 6-7 yaşlarında bile değildim. İnsanlar hala fotoğraf bastırmazken, ben hayatım boyunca hala fotoğraf bastırırım. Belki de görsellik o fotoğrafın bende yarattığı etki ve güzellik açısından Instagram’ı çok seviyorum ve sosyal medya ile çok ilgiliyim.

-Pandemi süreci bir yılını doldurdu. Bu konuda söylenecek çok şey var. Sizi en çok etkileyen, duygulandıran olay ne oldu? 

Beni en çok etkileyen şey hayatımızın kısıtlanması oldu, ne kadar güzel hayatlarımızın olduğunun hepimiz farkına vardık. Çok kopuk bir dönem geçirdim, çok sevdiğim dostlarımı ve arkadaşlarımı göremedim. Ailem yurtdışında yaşıyor ve gitmem mümkün olmadı. Dolayısıyla da sevdiklerimi özleyerek ve tabii ki pandemide önceki hayatımızın ne kadar değerli olduğunu görmek bana büyük ders oldu.

-Bu yıldan beklentileriniz neler?  

2021 yılı bize önce sağlık getirsin, sonrasında işlerimizin başına dönelim ve paramızı kazanalım. Ekonomimizin iyi olması her şey demektir. Başta sağlık ve ekonomimizin düzelmesi.

Yozgat’ı Görmek İsterim

-Tatil planı yaptığınızda yurtiçi mi yurtdışını mı tercih edersiniz?

Her ikisini de tercih ediyorum.

-Ani bir seyahat planı yapmak zorunda kalsanız hangi şehre gitmek istersiniz? Neden? 

Herkesin bildiği gibi, bir pandemi sürecine girdik. Bundan dolayı şu dönemde kurucusu olduğum hem Rotahane’deki “Her Şehri Ünlüsüyle Geziyoruz”  projesini durdurduk, hem de Projehane’deki işlerimizi askıya aldık. Kısa bir süre sonra 2021 yılına giriyoruz. Aşının gelmesi ile de birlikte Türkiye’nin daha iyi olacağına inanıyoruz. 2021 yılı itibari ile hem Projehane’deki işlerimize başlayacağız hem de Rotahane’deki gezilerimize devam etmeyi planlıyoruz.  Acil tatil planı yapmak zorunda kalsam, Türkiye’de görmediğim şehirlerden, en son gündemimizde olan Yozgat şehri var. Ama yurtdışı olursa da İtalya-Puglia’yı görmek istiyorum.

-Bavulunuzda mutlaka yer alan üç şey nedir?

Makyaj çantam, spor ayakkabılarım ve şallarım.

-Bir şehre gittiğinizde ilk neresini görmek istersiniz? 

Şehrin sokakların da önce bir kaybolmak isterim. Otele bavullarımı bırakırım, çıkar çevreye bakarım, sokaklarda kaybolurum, çok acıkmışımdır bir restoran bulup yemek yerim. Parkları ve bahçeleri gezerim.

-Bir rehber olsaydınız, Türkiye’de bir turisti sadece üç şehri gezdirme zorunluluğunuz olsa, hangi şehirleri tercih edersiniz? 

Gaziantep- İstanbul – Bodrum

Londra dünyanın en güzel şehirlerinden biri

-Londra’da yaşamak ister miydiniz? 

Açıkcası Londra çok güze,l evet dünyanın en güzel şehirlerinden biri, ama çok Londracı değilimdir.

-Londra’da en çok nerelerini gezmeyi seviyorsunuz?

Sokaklarını gezmeyi seviyorum.

-Londra şehri size hangi duyguyu yaşatıyor? 

Londra bana modernlik duygusu yaşatıyor.

-Londra denilince aklınıza gelen üç şey? 

Kraliyet, parklar ve lüks

-12.  VII.Bedford Düşesi Anna ( 1788 – 1861 ) bir gün saat beş civarında uşağına kendisi için, çay, ekmek ve tereyağı hazırlayıp odasına getirmesini söylemiş. Düşes’in hoşuna giden akşam yemeği öncesi bu atıştırma alışkanlığını hem devam ettirmiş hemde arkadaşlarını da davet etmeye başlamış. Böylece Victoria dönemi İngiliz aristokrasisi akşam yemeği öncesi beş civarı yapılan atıştırma, bir seremoniye dönüşüyor. 

Bu hikayenin düşesi siz olsaydınız uşağınıza neler getirmesini isterdiniz? 

Çay gerçekten vazgeçilmezim, çayın yanında tabiki kendi ülkemin special lezzetleri ve zevkleri, 5 çayımın yanında daha çok tercihimdir veya çayın yanında kuruyemiş yemeyi tercih ederim.

 

 

 

 

 

 

 

Kadına şiddetin bittiği gün ‘Kadınlar Günü’nü kutlayacağız…
Yorum Yap
heka reklam heka

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Londra Gündem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!