42 yıl önce bir reklam ajansı tarafından ödünç alınan hemşire kıyafetiyle çektirdiği fotoğrafla sağlık kuruluşlarının duvarlarında yer edinen Dilek Tunca, insanların akıllarına kazınan “sus” pozunun bu kadar meşhur olacağını hiç tahmin etmediğini söylüyor. Ayrıca hemşirelerin işlerinin çok zor olduğunu da belirten Tunca, kandan çok korktuğunu da açıkladı. İşte Tunca’nın son hali…
Onu hepimiz tanıyoruz. Hastane, sağlık ocağı ya da ağız diş sağlığı merkezi hangisine giderseniz gidin içeri girdikten sonra sizi parmağıyla “sus” işareti yapan bir hemşire karşılar.
Geçmişte yaygın olarak kullanılan fotoğrafın kahramanı Dilek Tunca belki de İstanbul’da 1976 yılında gerçekleşen çekimler sonrası bu pozun ülkenin dört bir köşesindeki duvarları süsleyeceğini hayal bile etmemişti.
Yaklaşık 2 yıldır İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşayan Dilek Tunca, sus pozunun hikayesini anlattı.
“BU KADARINI TAHMİN ETMEMİŞTİM”
Fotoğrafın çekildiği 1976 yılında yurt dışından seyahatten döndüğünü dile getiren Tunca, annesinin ajanstan arandığını belirtmesi üzerine bu proje için görüşmeye gittiğini söyledi.
Daha sonra bir ilaç firmasının sağlık kuruluşları için “sus işareti” kataloğu deneme çekimlerine katıldığını vurgulayan Tunca, kendisinin dışında başka kişilerinin de fotoğraflarının alındığını vurguladı.
Kendisinin seçilmesi üzerine bir hastane başhemşiresinden alınan ödünç kıyafetle çekimleri gerçekleştirdiklerini ifade eden Tunca, “Fotoğrafım senelerdir hastanelerde. Son zamanlarda kep kalktığı için şu an azaldı ama fotoğrafın bu kadar ses getireceğini, bu kadar sevileceğini hiç tahmin etmemiştim.” dedi.
ALMANYA’DA BİLE ONUN FOTOĞRAFI VAR
Dilek Tunca, fotoğrafının sağlık kuruluşlarında yaygın olarak kullanılmaya başlamasının ardından gittiği hastanelerde doktor ve sağlık çalışanlarının kendisini tanıdığını ve yakınlık gösterdiklerini söyledi.
Almanya’da bir klinikte fotoğrafıyla karşılaştığını ve çok şaşırdığını ifade eden Tunca, şöyle konuştu:
“Almanya’da bir sağlık kuruluşunda bu fotoğrafı gördüm. Diş hekiminin Türk olduğunu öğrendim. Fotoğrafı Türkiye’den götürmüş. Şaşırdığımı anlayınca ‘ben bu fotoğrafı çok seviyorum, benim favorim. Türkiye’den aldım getirdim’ dedi. Sonra bir anda bana baktı öyle şaşırıp kaldı. ‘Yoksa bu siz misiniz?’ diye sordu. ‘Evet’ deyince çok sevindi, ben de fotoğrafımı onun için imzaladım.
Sağlık çalışanları gün içerisinde sürekli fotoğrafımı gördükleri için yüzüme aşina oldular. İstanbul’da bir hastaneye doktor arkadaşımı ziyarete gittim. Resepsiyondaki görevli ilk defa oraya gitmeme rağmen hemen ‘hoş geldiniz’ dedi. Arkasında da benim fotoğrafım vardı.”
“KANDAN ÇOK KORKARIM”
Sosyal medya üzerinden hiç tanımadığı kişilerden de güzel mesajlar aldığını belirten Tunca, onları okudukça mutlu olduğunu söyledi.
Hemşireler Haftası nedeniyle sağlık çalışanlarının bu gününü kutlayan Tunca, “İyi ki ‘sus’ pozunu çektirmişim. Fotoğraflarım sağlık kuruluşlarında, hastanelerde, gerçekten çok mutluyum. İnsanların hafızasına kazındığı için ayrı bir gurur yaşıyorum. Bütün hemşirelerin bu güzel gününü kutluyorum. Ben kandan çok korkarım, yara göremem, birisinin bir yerinin ağrıdığını görürsem o ağlıyorsa ben de ağlarım. Bu dünyadan göçtükten sonra arkamdan böyle hoş bir seda kalacağı için çok mutluyum.” şeklinde konuştu.
AA