Covid-19 salgını nedeniyle dünya nüfusunun beşte birinden fazlası sokağa çıkma yasağı nedeniyle evde; ‘Evde kal’ çağrısına uyanlar ‘gönüllü karantinada’ ve milyonlarca kişi evden çalışıyor. Uzmanlar, eşlerin evden çalışmasının ve bütün gün baş başa olmalarının zevkli yanları olduğu kadar ilişkiyi yıpratabileceğine dikkat çekiyor. Salgının başladığı Çin’de sokağa çıkma yasağı sırasında boşananların sayısının arttığına dair veriler haklı olduklarına işaret ediyor.
ABD’deki Northwestern Üniversitesi’nin aile enstitüsünde öğretim üyesi psikolog Anthony Chambers,“Eşinizle evden çalışmak birkaç gün eğlenceli gelebilir. Ancak bir süre sonra ilişkinizi zorlayabilir bu durum. Evliliğin temelinde farklılıkları idare etmek yatar. Çiftler bu günlerde 7/24 birlikte ve bu farklılıklar büyüyebilir daha doğrusu daha çok göze batar”diyor.
CNN International, Chambers ve iki meslektaşı Melanie Katzman ve Kathy Marshack’ın sürekli birlikte olan çiftlerin salgın sürecini ilişkilerini zedelemeden atlatmaları için yaptığı yedi öneriyi paylaştı:
8-12 saati ayrı geçirin
Bu kolay değil ama iş ve eğlenceyi karıştırmamalıyız. Günün her saati birlikte olmak yerine normal koşullardaki gibi sekiz saatlik çalışma sürecini ayrı ayrı geçirebilirler. Bu süreyi kendi hayatlarındaki koşulları göz önüne alarak 12 saate çıkarabilirler. Bu, sorunları aşmada yardımcı olur. Evdeyken de bir program belirleyerek ona göre hareket edebilirler. Yani mesai ayarı gibi bir şey yapabilirler.
Sabahları günü programlayın
Her sabah birkaç dakikanızı o günü programlamak için ayırın. Dün ne işe yaradı, ne yaramadı onlardan yola çıkarak durum değerlendirmesi yapın ve yeni güne öyle başlayın. Birbirinize “Bugün sana yardımcı olmak için ne yapabilirim, benden ne istersin” diye sorun.
Çalışma saatlerinde yatak odasından uzak durun
Eğer mümkünse birbirinizden ayrı alanlarda çalışmaya özen göstermenin yanı sıra yatak odasından da uzak durun. Yatak odası romantizm, uyku ve muhabbet etmek içindir unutmayın. Yatak odanızın iş yeri olmasını istemezsiniz.
‘Rahatsız etme’ işaretleriniz olsun
Bir proje veya önemli evrak üzerinde çalışırken en son isteyeceğiniz şey dikkatinizin dağılmasıdır. Özellikle de belirli bir süre içinde iş yetiştirmeye çalışıyorsanız. Bu nedenle rahatsız edilmemeniz gerektiğini anlatan işaretler olmalı, çalıştığınız odanın kapalı olması gibi.
Eşinize iş arkadaşınızmış gibi davranmayın
Evinizden ibaret olan yeni ofisinizi paylaşıyor olabilirsiniz ama eşinize iş arkadaşınız gibi davranmayın. Mesai arkadaşlarınızla beyin fırtınasını özleseniz de eşinize yönelmeyin. Zaten ev işi, çocuk gibi meselelerde sorumluluk paylaşıyorsunuz bunların üzerine yenilerini eklemeyin. Çalışma arkadaşlarınızla iletişim içinde kalın. Her şeyin çözümünü eşinizde bulmayı istemek ona fazla yüklenmek olur.
Bir anahtar kelimeniz olsun
Her zaman iyi ve kötü günleriniz olacak. Patlamak üzere olduğunuzu hissederseniz ilişkinize hasar vermemek için durumunuzu anlatmak, dinlenmek, yalnız kalmak istediğinizi anlatmak için bir anahtar kelimeniz, bir tür şifreniz olsun. Onu söyleyince eşiniz “Konuşamıyorum bile, patlamak üzereyim” anlamına geldiğini anlasın.
Hayali günah keçisi yaratın
Bu günlerde bir günah keçisi arayabiliriz. Bu günah keçisini en yakınımızdaki insan olan eşimiz yapmamak için neden hayali bir tane yaratmayalım? Mesela hayali bir ev çalışanı… “Falanca şahıs bulaşık makinesini boşaltmamış inanmıyorum”, “Falanca şahıs ne kadar gürültülü çalışıyor” gibi söylemler gülünç gelebilir ama inanın tansiyonu düşürür. Gözünüze batan bir şey olduğunda direkt eşinize söylenmenizden daha az gerginliğe yol açar.