Türkiye’deki çağdaş sanat ortamının gelişmesinde önemli bir rolü olan Pi Artworks 2013 yılında Londra’da şubesini açarak dünyanın farklı yerlerinden sanatçı ve izleyicilerin bir araya gelmesini sağlamıştır. IGA (International Galleries Alliance) ve London Collective üyesi olan Pi Artworks 10.yılını sanatçı Tommy Langdale’nin “Nobodies Bear” adlı, otobiyografik bir müzikal tiyatro gösterisi ile kutluyor.
Tommy Langdale, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan bir sanatçı olarak zihninin yaratıcı alanına, nöro çeşitliliğe sahip insanların deneyimlerini de ekleyerek, kendi hikayesini dans ve müzik performansı ile bir araya getiriyor ve seyirciye bir öyküler serisi sunuyor. Birbirleriyle bağlantılı enstalasyonlar içinde geçen bu bireysel performanslar “Nobodies Bear”, “Whoshe Ragdoll” ve “Tommy’s Mind”; kişisel anlatıma sahip olsa da evrensel sorular soruyor: Dünyayla ilgili algılarımın tamamı bana mı ait? Yoksa kimseye ait değiller mi? Bunun yerine çok daha büyük bir şeyin parçası mı, hatta belki de tüm insanlık tarihini kapsayan bir bağlantı mı? Her yaş grubu için uygun olan bu performans komik ve neşeli olduğu kadar son derece düşündürücü ve herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir sanatsal ifade.
Emily Fleuty, Tommy Langdale, Jade Yeşim Turanlı
Pi Artworks kurucusu Jade Yesim Turanlı, Pi Artworks’te her zaman çığır açan sanatsal çabaları desteklemek ve geliştirmek için çabaladıklarını ve kuruluşundan bu yana sanatçılarla izleyiciler arasında yeni yollarla bağlantı kurmaya odaklandıklarını belirtip, “10. yıl dönümümüzü kutlamak için bu projeden daha iyi ne olabilir? Karmaşık bir şekilde tasarlanmış setlerden özenle hazırlanmış kostümlere ve aksesuarlara kadar, sizi Nobodies Bear olan dünyaya taşımak için her ayrıntı düşünüldü. Bu yolculukta bize katıldığınız için teşekkür ederiz ve gösterinin tadını çıkarın!” diyor. Turanlı, farklı, iddialı sanatı ve kültürler arası diyaloğu teşvik ederek daha kapsayıcı, eşitlikçi ve sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunmayı ve Türkiye ile Birleşik Krallık’tan yeterince temsil edilmeyen sanatçıları desteklemeyi hedefliyor.
Tommy Langdale’nin performansını izlerken aklımdan baş edilmesi zor olan bir durum olan DEHB’nin aynı zamanda yaratıcılığın bir göstergesi olduğunu düşündüm. Bir an için aklıma
DEHB tanısı konmuş Albert Einstein, Walt Disney ve Jim Carrey geldi. Yaratıcılık sanat ile birleştiğinde sorgulamalarımız ve farkındalıklarımız değişiyor ve üretim artıyor.
Jade Yeşim Turanlı, Tommy Langdale, Nilay İşlek, Uğur Bulut
Langdale kendi hikayesini anlatırken, duygularını ve yaşadıklarını sanat yolu ifade ederken bedeniyle beraber zihnini de harekete geçiriyor. Bu performans sırasında şarkı söylüyor, dans ediyor hem bedenini hem de zihnini aktif bir şekilde kullanıyor. Ardından bizi enstalasyon olarak sunduğu diğer detaylarla buluşturuyor. Masmavi bulutlarla kaplı bir odada kafamızdaki soru işaretlerine cevaplar yaratıyor. İnsanı bir şeyler üretmek için harekete geçiren duygular negatif yönde olsa da bir sanat eseri ortaya koyarken bu durum değişir, olumsuz hissetmezsiniz, sanat aracılığı ile kendinizle iletişime geçmenin hazzına varırsınız. Langdale de performansı aracılığıyla kendi zihni ile iletişime geçiyor ve bizi zihninin içine davet ediyor.
İzlediğim bu performans sırasında ve sonrasında kendime sorular sorup kendimle ilgili cevaplar aldım diyebilirim.
Nilay İşlek
