Ölümsüzlük hâlâ sadece masallarda geçse ve gerçek hayatta pek de mümkün olmasa da uzun yaşamak çok da imkansız değil. Ünlü bir doktor insanların artık 120 yaşına kadar yaşayabileceğini iddia ediyor.
Resmi olarak 120 yaşını aştığı kabul edilen tek kişi, 1997 yılında ölen, 122 yıl 164 gün yaşamış olan Fransız Jeanne Calment’ti. Hatta Calment’in kızının aslında onun gibi davrandığına dair söylentiler çıkınca Calment’ın da gerçekten 120 yıl yaşayıp yaşamadığı sorgulanmıştı.
Ancak von Schwarz, insanların sağlıklı, 120 yıllık bir ömre sahip olabileceğini söylüyor.
Dr. Ernst von Schwarz, kök hücrelerdeki hızlı gelişmelerle birlikte çok daha uzun yaşamanın tamamen insanlığın elinde olabileceğini ve yüzyılın sonuna kadar 150 yıllık yaşamın normal olacağına inanıyor.
KÖK HÜCRE MUCİZESİ
Kök hücreler vücudun ana hücreleridir; kana, deriye, saça, yani bizi biz yapan herhangi bir parçaya dönüşmeye hazır olup vücudun yenilenmesinden sorumludurlar. Von Schwarz şöyle diyor: “Kök hücre tedavisi, modern tıptaki en önemli keşif olarak kabul ediliyor; muhtemelen penisilinin keşfinden veya tüberküloz bakterisinin teşhisinden daha büyük.”
Ancak biyolojik dokudan ayrılan kök hücrelerin elde edilmesi oldukça zorlu.
Von Schwarz, “Genellikle plasenta dokusundan, göbek kordon kanından ve Wharton jölesi dediğimiz şeyden geliyorlar. Doğumdan sonra bunlar genellikle atılır ve laboratuvarlar satın alır” diyor.
Kök hücre tedavileri şu anda yalnızca bazı kesimlerin kullanımına sunuluyor ve ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onaylamadığı sürece veya onaylayana kadar bu durum böyle kalacak.
Ancak Schwarz, yakın gelecekte bu alandaki gelişmelerle uzun yaşamın mümkün olabileceğine dikkat çekiyor.
BESLENME VE EGZERSİZ DE ÖNEMLİ
Von Schwarz, yine de tek başına kök hücrelerin mucizevi tedaviler olmadığını söylüyor. Akdeniz diyeti uygulamak, egzersiz yapmak ve bunların yanında sigara gibi toksik alışkanlıklara son vermek gerektiğini belirtiyor.
“Sağlıklı bir beslenme yaşamı uzatabilir” diyor ve işlenmiş gıda tüketimini 20 ve 30 yaşları arasındaki kolon kanseri vakalarındaki artışla ilişkilendiren bir çalışmayı hatırlatıyor.
Ayrıca Schwarz, egzersizi de öneriyor: “Tavsiyem, haftada en az 150 ila 300 dakika olmak üzere haftada beş gün egzersiz yapmak; bu, orta yoğunlukta egzersiz dediğimiz günde 30 ila 60 dakika anlamına gelir. Daha yeni bir çalışma önerilen miktarı iki katına çıkarırsanız yaşamınızı yedi yıl daha uzatabileceğinizi gösterdi.”
Von Schwarz, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Ömrün uzamasını sağlayabileceğimize inanıyorum. Muhtemelen birkaç yıl içinde insanlar 120, 150 yıla kadar, hatta daha uzun süre yaşayabilirler. Ve sadece yatağa bağımlı, iletişim kurmayan bireyler olarak değil, gerçekten sosyal hayata, iş hayatına katılabilen, yaşam kalitesine sahip, aktif bireyler olarak.”
Schwarz, bu durumu ise şu şekilde açıklıyor: “Son birkaç yılda reaktif tıp dediğimiz şeyden, esas olarak kök hücre tedavilerini kullanan rejeneratif tıp dediğimiz şeye geçtik. Kök hücreler FDA onaylı olmasa da tıbbın geleceği. Hasarı onararak ömrü uzatabilir, hatta belirli yaşlanma süreçlerini azaltabiliriz.”
Schwarz’ın genç kalma ve uzun ömür merakını takip edenler arasında ünlüler de yer alıyor. Doktor, “Kök hücreleri yüzlerine enjekte ediyoruz ve parlıyorlar. Bu işlem yüzeysel cilt hasarını onarır ve yüzdeki kolajeni yeniden üretir. Birkaç gün sonra 5 ila 10 yaş daha genç görünüyorlar” diyerek uyguladığı yöntemle ilgili de bilgi veriyor.
120 YAŞINA KADAR KİM YAŞAMAK İSTER?
Doktor, yaşlanma sürecinin başladığı 30 yaşında önlem almaya başlamanın ve hayatımızı gerekirse kökten değiştirmenin önemini vurguluyor: “Zamanı geriye almak için erken başlamalıyız. Yaşam tarzında değişiklik yaparak ve yüksek tansiyon, kolesterol ve diyabet gibi risk faktörlerini azaltarak kardiyovasküler ölümleri yüzde 90 oranında azaltabileceğimizi ve yaşam süresini uzatabileceğimizi biliyoruz.”
Ancak diğer soru şu; bunların hepsi mümkün olsa bile 120 yaşına kadar yaşamak ister miydiniz?
Von Schwarz da buna değiniyor: “İnsanlar zamanın başlangıcından beri sonsuza dek yaşamanın yollarını arıyorlar. Ölümsüzlüğe ulaşmanın kaderimizde olduğuna inanmıyorum. Dünyevi varoluşumuzdan sonra bir şeyin olması gerektiğine güçlü bir şekilde inanıyorum. Bu sorunları bilimsel bir bakış açısıyla ele almayı büyüleyici buluyorum.”
Ancak yine de Schwarz, insanların hastalıksız yaşamasını istediğini söylüyor: “İnsanların bir umut olduğunu bilmesini istiyorum. Beş yıl önce bile yapabileceğimiz hiçbir şey olmadığını düşündüğümüz durumlar için tedavi seçenekleri mevcut. Sadece sayısal olarak değil, sağlıklı bir şekilde ömrü uzatmak istiyoruz.”