Yalnızca geçen yıllar değil içinde bulunduğumuz çevresel faktörler de dış görünümümüzü etkiliyor. Yoğun hayat temposu nedeniyle bedenimizi canlı tutacak alışkanlıkları edinmekte zorlanabiliyoruz. Bunun sonucu olarak yaşlanma belirtileriyle karşılaşmak mümkün. Peki hızlı yaşlanmaya sebep olan etkenler nelerdir? Yanıtlar haberimizde…
Yoğun stres altında çalışmak, duygusal olarak yıpratmakla kalmıyor cilt sağlığımızı da olumsuz yönde etkileyebiliyor. Bu da yaşlılık belirtilerinin artmasına sebep oluyor.
BESLENME ALIŞKANLIKLARI
Yüksek kalorili ve insan sağlığına zararlı besinler tüketmek, erken yaşlanmayı hızlandırıyor. Bedeni dehidrasyona uğratacak kafeinli, alkollü ve şekerli içecekler ise yaşlanmayı hızlandıran zararlı besinler arasında yer alıyor. Düzenli ve sağlıklı beslenme rutini oluşturarak olduğunuz yaşta bir görünüme kavuşabilirsiniz.
GÜNEŞ IŞINLARINA MARUZ KALMAK
Güneş ışınlarına korumasız bir şekilde maruz kalmak, yüzünüzde kırışıklık görünümünün kısa sürede artmasına neden olabiliyor. Bu da cildimizin yaşlanmasına yol açıyor. Özellikle güneşin en güçlü olduğu saatler olan öğle saatlerinde güneşe maruz kalmamaya dikkat etmek gerekiyor. Geniş çevreli gözlük ve şapkalar kullanarak göz kenarınızda oluşabilecek kırışıklıkları engelleyebilirsiniz.
KULLANILAN KOZMETİK ÜRÜNLER
Yıllar boyunca yoğun makyaj yapmak, makyajınızı temizlemeden uyumak, cilt sağlığınızı bozabiliyor. Bu da zaman içinde yaşlı görünmenize sebep olabiliyor. Ayrıca ağır içerikli kozmetik ürünlerini sürekli ve yoğun biçimde kullanma da cildinizin yıpranmasına sebep olabiliyor. Cilt tipinize uygun doğru bakım ürünleri tercih ederek hızlı yaşlanmanın önüne geçebilir daha sağlıklı ve canlı bir cilt görünümünü elde edebilirsiniz.
BU ETKİLER YAŞLANMAYI HIZLANDIRIYOR
Tüm bu etkilerin ortak sonucu olarak da yüzde “yaşlanma” meydana geliyor. Yaşlanma sürecinde cilt ve yağ tabakası gibi yüzün yumuşak dokularında sorunlar yaşanabiliyor. Bu değişiklikleri şöyle sıralamak mümkün:
Cilt elastikiyetinde kayıp Çizgi ve kırışıklıklarda artış Cilt altı yağ dokusunda azalma Gevşemeye bağlı cilt altı yağ dokusunda sarkma Yüzün iskelet yapısının orta ve alt kısımlarının yüksekliğinde azalma Yüzün genişliğinde hafif bir artma Çene ucunda belirginleşme Elmacık kemiklerinde belirginleşme Yüz derinliğinde artma
İLK BELİRTİLER 30’LU YAŞLARDA GÖRÜLÜYOR
Yaşlanmanın ilk belirtileri, 30’lu yaşlarda kendilerini göstermeye başlayabiliyor. Göz çevreleri, ilk değişikliklerin gözlendiği bölgeler. Üst göz kapağı cildinde bollaşma ve gözlerin dış çevresinde ‘kazayağı’ olarak bilinen çizgilerde belirginleşme olabiliyor.
40’lı yaşlarda, burun kenarlarından dudaklara uzanan çukurlukta artış meydana gelir ve alın çizgileri belirginleşebiliyor. Ayrıca kaşlar arasındaki çizgiler derinleşmesi de yine bu zaman aralığında kaydediliyor.
50’li yaşlarda, boyunda kırışıklıklar gözlenirken, çene çizgileri belirginleşerek, gıdı oluşuyor ve burun ucu daha sarkık bir hâle gelebiliyor. İlerleyen yıllarda cilt ve cilt altı dokulardaki sarkma kendisini daha çok hissettirebiliyor.
YAŞLANMA ETKİLERİNE KARŞI TEK BİR ÇÖZÜM YOLU YOK
Yüzdeki yaşlanmanın etkilerini azaltmanın birden fazla yolu var. Hangi tıbbi müdahaleye başvurulacağına karar vermeden önce, kişinin mevcut durumu ve hekimin yapabilecekleri bir arada değerlendirilip, en uygun yöntemin seçilmesi gerekiyor. Yukarıda sayılan yöntemler, cerrahi müdahale düşünülmeden önce tercih edilmelidir. Hızlı yaşlanmanın önüne geçmek istiyorsanız hayat rutininizi gözden geçirerek işe koyulabilirsiniz.
