İngiltere hükümeti, yeni başlayan uygulama ile göçmenleri 24 saat boyunca takip etmek için GPS bileklikleri kullanmaya mecbur bırakacak.
GPS cihazı takılan göçmenler, sokağa çıkma yasağına tabi tutulabilecek, gece kulüpleri gibi belirli yerlerden men edilebilecek ve buna uymadıkları takdirde göçmenlerin gözaltına alınmaları söz konusu olabilecek.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ‘’İngiltere’nin “çok misafirperver bir ülke” olduğunu öne sürerek, “Bununla gurur duyuyorum ama insanlar buraya yasa dışı yollardan geldiklerinde, yasaları çiğnediklerinde bu ayrımı yapmamız önemli’’ dedi. Fakat göçmenler yasal olarak İngiltere’ye gelemiyor ki?
Sesli düşünelim: Bileklik takmak savaştan kaçan göçmenlerin İngiltere’ye gelmesine engel olur mu? Göçmenler denizden gelmesin deniyor da İngiltere bir ada değil mi, vizesi olmayan göçmenlerin uçakla gelmeleri de mümkün değilse başka nasıl gelecekler? Ukrayna’dan gelenlere de bileklik takılacak mı?
Bir nevi savaş, kan ve zulümden kaçan insanlara suçlu muamelesi yapılacak.
BU DURUMDA OLMAMIZIN SEBEBİ GÖÇMENLER Mİ?
İngiltere ekonomisi bankacılık sistemindeki yanlışlıklardan dolayı zora giriyor. Büyük şirketler vergi ödemiyor ve bankalar batsa da hükümet bankalara destek oluyor. Banka sahipleri de medyanın yüzde seksenini elinde tutuyor ve halk kendilerine düşman olmasın diye basın aracılığıyla suçun kaynağının yabancılar olduğu propagandası yapılıyor. Ekonomiden, derin siyasetten anlamayan vatandaşlar da bu tür sert yöntemleri öneren ya da uygulayan partilere oy veriyor.
Şu dönem Libya’dan Avrupa’ya muazzam bir göçmen akını var. Batı ülkeleri Libya’yı yıkmadan önce Libya nasıl bir yermiş bakalım.
- Libya’da evlerde kullanılan elektrik, su ve doğalgaz bedavaydı.
- Libya’da eğitim ve sağlık hizmetleri ve ilaçlar bedavaydı.
- Benzinin litresi 0.08 Avro idi,
- Bireysel borca faiz yoktu, halka vergi yoktu, ülkenin borcu yoktu.
- Libya’da arabalar fabrika çıkış fiyatına satılıyordu, nakliye bedellerini ise devlet karşılıyordu.
- Yurtdışında burslu okuyan öğrencilere Libya devleti iadesiz olarak aylık 1650 Avro burs veriyordu.
- Libya’da tüm üniversite mezunları bir iş bulana kadar maaşa bağlanıyordu.
- Libya’da evlenmek isteyen tüm çiftlere devlet 150 metrekarelik daire veriyordu.
- Libya’da istisnasız olarak her aile aylık 300 Avro yardım alıyordu.
- Petrol gelirlerinin yüzde 90’ı Libya halkına gidiyordu.”
Hükümetlerin göçmenlere nasıl davrandığına bakın, oy korkuları olmasa halka da aynısını yaparlar. Göçmenlerin ülkenize gelmesini istemiyorsanız ülkelerini bombalamamak en iyi yöntem bence.
20 sene önce Türkiye ya da İngiltere’de Libyalı, Ukraynalı ya da Suriyeli göçmen gördünüz mü? Halk savaş ve göç bağlantısını anlamayıp göçmenlere düşman oluyor. Farkındalığımız artmazsa hükümetler ve şirketler savaş çıkarmaya devam edecektir.
Savaştan sonra sakatlanıp gelen İngiliz askerlerine bakın, 400 civarı savaş gazisi asker evsiz sokaklarda yaşıyor. Ne hastanelerde güler yüzle karşılanıyorlar ne de hükümetten gereken desteği alıyorlar. Her sene şehitleri anmak için harcanan milyonlar neden savaştan dönen askerlere verilmiyor? Pandemi öncesi 3 bin asker evsiz kalma sınırında olduğu haberleri yayınlandı. Askerler için toplanan paraların çoğu askerlere verilse bu kadar asker sokaklarda yaşamaz.
Çocuğunuzun kahraman olmasını istiyorsanız!
Savaş isteyenler, gün gelir sizde göç etmek zorunda kalabilirsiniz! Göçmenler ülkenize gelirse göçmenlere değil onları göç etmeye zorlayanlardan hesap sorun. Hadi savaş denildiğinde kefen giyip biz hazırız demek kolay. Vatanı savunmak ayrı bir konu. Şirketlerin ucuz petrol için başlattığı binlerce kilometre uzaktaki savaşlar, vatanı savunmak için yapılıyor diyemeyiz. Esas kahramanlar ucuz petrol için savaşta 100 kişi öldüren ya da ölenler değil ‘BARIŞ’ için mücadele edenlerdir.
Mete Murat Metin
Londra Gündem Yayın Koordinatörü
İngiltere Vize Danışmanı
