ABD’de mutluluk üzerine yazdığı kitaplar ve konuşmalarıyla tanınan Neil Pasricha, daha mutlu ve sağlıklı hissetmek için her gün yaptığı beş uygulamayı paylaştı.
Sosyal medya bağımlılığı, ekonomik endişeler, iklim değişikliği ve toplumsal güvenin azalması gibi nedenlerden ötürü pek çok insanın kendini mutsuz hissettiğini ve medyada da bu mutsuzluğun pompalandığını söyleyen Pasricha, mutlu olmak üzerine çok az konuşulduğuna dikkat çekti.
Cnbc’de yayımladığı yazısında “New York Times’ın en çok satan yazarı, podcaster ve bilinçli yaşama odaklanan bir konuşmacı olarak bunu değiştirmek istiyorum” diyen Pasricha, daha mutlu hissetmek için her gün yaptığı araştırma destekli beş uygulamayı okurlarıyla paylaştı:
Uyanıyorum ve ‘ikigai’me bakıyorum
İkigai, kabaca ‘her sabah yataktan kalkma nedeniniz’ anlamına gelen Japonca bir kelimedir. Her gece, eşim ve ben ikigai’lerimizi boş bir indeks kartına yazarız. Onları ikiye katlar ve başucu masamızın üzerine çadır gibi kurarız. Bu bir kuzey yıldızı görevi görüyor ve bir amaç duygusuyla uyanmamıza yardımcı oluyor.
Günde yaklaşık beş kilometre yürüyorum
Araştırmalar, fiziksel aktivitenin mutluluğu artırdığını gösteriyor. Ben yürümeyi seçiyorum çünkü sağlığınız için iyi ve yaratıcılığınızı geliştiriyor. Bir başka faydası da içimdeki kuş gözlemcisini ortaya çıkarması.
Ortalama yürüme hızı saatte yaklaşık beş kilometre, yani toplantılarımdan sadece birini yürürken yapmak beş kilometre kazandırıyor. Etrafım ekranlarla çevrili olmadığı için de daha iyi odaklanıyorum.
İlham almak için Henry David Thoreau’nun ‘Yürümek’ adlı makalesini tavsiye ederim.
‘Tek takım elbise giy’ kuralına uyuyorum
Bir aktivite yaparken rastgele düşüncelerle dikkatinizin dağılması kolaydır. Ancak araştırmalar, zihninizin dolaşmasına izin vermediğinizde ve ister alışveriş, ister temizlik, ister podcast dinleme olsun sadece o tek şeyi yapmaya odaklandığınızda mutluluğunuzun arttığını gösteriyor.
‘Tek takım elbise giyme’ kuralım odaklanmama yardımcı oluyor: Yaptığım her konuşma ve röportajda aynı takım elbise ceketini, gömleği, kot pantolonu, koşu ayakkabılarını ve saati giyiyorum. Bu şekilde, görünüşümden önce, sırasında veya sonrasında kıyafetim hakkında düşünmüyorum.
Aynı şey kahvaltı için de geçerli. Sabahları 15 yıldır aynı smoothie’yi içiyorum. Böylece akşam yemeğini hazırlarken yarın kahvaltı için ne yapacağımı düşünmüyorum.
Bir işaret kartı yazıyorum
Bunalmış hissetmemek için, yatmadan önce ertesi günün en önemli üç görevinin bir listesini yazarım. Her zaman en zor görevle başlarım, örneğin benim için her şeyden daha fazla enerji harcayan yazı yazmak gibi.
Yirmi görevlik bir liste bana çok fazla gelir, bu yüzden bu önceliklendirme daha iyi uyumama yardımcı olur. Ve sadece üç görev seçerek, neye odaklanmayacağıma karar vermek gibi zor bir işi zaten yapmış oluyorum.
Gün batımında telefonumu kilitliyorum
Araştırmalar mavi ışığın melatonini baskılayarak uyku-uyanıklık düzeninizi etkilediğini gösteriyor. Kötü uyku mutluluğu azaltabilir.
‘Çalınan Dikkat: Neden Odaklanamıyoruz’ kitabının yazarı Johann Hari’yle röportaj yaptığımda bana her gece telefonunu zamanlayıcılı bir kilit kutusuna koyduğunu söylemişti. Şimdi ben de mavi ışığa maruz kalmayı sınırlamak için aynı şeyi yapıyorum. Ayrıca daha kısık ışıklar kullanıyorum ve beynimin daha derin bir uykuya dalmasına yardımcı olmak için roman okuyorum.
Tüm alışkanlıklarda amaç mükemmel olmak değil, eskisinden biraz daha iyi ve daha mutlu hissetmektir. Bu yüzden rotadan çıkarsanız kendinizi hırpalamayın. Sadece ertesi gün tekrar yola koyulmaya çalışın.
