Cinsel dürtü, insan doğasının en temel unsurlarından biri olsa da, bazı bireylerde bu arzunun normalin ötesine geçtiği gözlemleniyor. Peki, aşırı cinsel istek neden kaynaklanıyor? Uzmanlar, bu durumu hem biyolojik hem de psikolojik faktörler açısından değerlendiriyor.
Biyolojik Faktörler
Harvard Tıp Fakültesi’nden endokrinolog Dr. James Cartwright, aşırı cinsel arzunun hormonal dengesizliklerden kaynaklanabileceğini belirtiyor. “Testosteron seviyelerindeki ani artış veya bazı nörotransmitterlerin düzensizliği, kişinin cinsel dürtülerinde aşırı yükselişe neden olabilir” diyor. Dopamin ve serotonin gibi mutluluk hormonlarının seviyelerindeki değişikliklerin de bu durumu etkileyebileceği vurgulanıyor.
Almanya’daki Max Planck Enstitüsü’nden nörobilim uzmanı Dr. Helene Schwartz ise beynin ödül sisteminin aşırı duyarlı hale gelmesinin, bireyin cinsel aktiviteyi bir bağımlılık hâline getirebileceğini ifade ediyor. “Beyin, cinselliği bir ödül olarak kodluyor ve bazı bireylerde bu mekanizma aşırı çalışıyor,” diyerek durumu açıklıyor.
Psikolojik ve Çevresel Etkenler
Psikiyatrist ve seks terapisti Dr. Linda Monroe, aşırı cinsel arzunun travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlarla bağlantılı olabileceğini söylüyor. “Bazı bireyler, cinselliği duygusal boşluklarını doldurmak veya stresle başa çıkmak için bir araç olarak kullanıyor,” diyor.
Londra Üniversitesi’nden psikolog Dr. Michael Foster, çocukluk dönemindeki cinsel istismar veya duygusal ihmalin de yetişkinlikte cinsel dürtülerin aşırı artmasına neden olabileceğini belirtiyor. “Kişi, kendini değerli hissetmek için sürekli cinsel yakınlık arayabilir,” diye ekliyor.
Bağımlılık mı, Doğal Bir Durum mu?
Aşırı cinsel arzunun bir bağımlılık olup olmadığı konusunda bilim dünyasında hâlâ net bir fikir birliği yok. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2019 yılında ‘kompulsif cinsel davranış bozukluğu’nu bir zihinsel sağlık durumu olarak tanımladı. Ancak bazı uzmanlar, bunun sadece bireysel farklılıklar veya kültürel baskılarla bağlantılı olabileceğini savunuyor.
Kaliforniya Üniversitesi’nden psikiyatrist Dr. Robert Klein, “Cinsellik herkes için farklıdır. Önemli olan, bu arzunun kişinin günlük yaşamını, işini ve ilişkilerini olumsuz etkileyip etkilemediğidir” diyerek bu konunun kişiden kişiye değişebileceğini vurguluyor.
Çözüm Yolları
Uzmanlar, aşırı cinsel arzunun kişinin yaşam kalitesini düşürdüğünü düşünüyorsa, bir uzmana danışması gerektiğini belirtiyor. Psikoterapi, hormon tedavileri ve farkındalık temelli terapiler bu konuda yardımcı olabiliyor.
Dr. Monroe, “Kendi arzularınızı anlamak ve bunları sağlıklı bir şekilde yönetmek için bilinçli farkındalık ve terapi oldukça etkili olabilir” diyerek bireylerin bu konuda profesyonel destek almasının önemini vurguluyor.
Sonuç olarak, aşırı cinsel arzunun nedenleri karmaşık ve çok yönlü. Biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu bu durumu şekillendiriyor. Önemli olan, bu arzuların kişinin hayatına nasıl etki ettiğini anlamak ve gerektiğinde profesyonel destek almaktan çekinmemek.