Konuşma ile susturmanın iki bin yıllık çekişmeli tarihi
ERİC Berkowitz’den TEHLİKELİ FİKİRLER: Antikçağdan Sahte Habere Batı’da Sansürün Kısa Tarihi. Yazar, sansürün Batı’da geçirdiği serencamı sınıf, ırk ve toplumsal cinsiyet merceğinden incelediği kitapta insanlığın kendi kendini neden ve nasıl susturduğunu, tarihi silmenin tehlikelerini (ve beyhudeliğini), sansürün çağdaş toplumu nasıl şekillendirdiğini ve günümüzde hangi biçimlerde zuhur ettiğini ortaya çıkarıyor. “İki bin yıllık sansür tarihinde büyüleyici bir gezinti.” -The Financial Times. Sansürün devlet aygıtıyla, fikirlerle ve kültürle ilişkisini çarpıcı örneklerle aktaran Berkowitz, “sahte haber” ve “nefret söylemi” gibi kanıksanmış tabirlere derinlik kazandırıyor, konuşma ile susturmanın iki bin yıllık çekişmeli tarihini gözler önüne seriyor. 432 SAYFA. (MİNOTOR KİTAP)
Müzenin zengin koleksiyonuna görsel bir bakış
RAHMİ M. Koç Müzeleri-Ankara. Önsözünü müzenin kurucusu Rahmi M. Koç’un kaleme aldığı kitapta, Çengelhan, Safranhan ve Çukurhan’ın tarihçelerinin yanı sıra koleksiyonun çeşitliliği ve niteliği hakkında bilgiler paylaşılıyor. 2005 yılından bu yana tarih, sanat ve koleksiyona meraklı yerli ve yabancı misafirlerini ağırlayan müzeye kapsamlı bir bakış sunan kitabın proje koordinatörlüğünü Rahmi M. Koç Müzeleri Genel Müdürü Mine Sofuoğlu üstlendi. Gözde Akyüz tarafından yayına hazırlanan Ankara cildinin fotoğrafları Ali Konyalı ve Tarkan Kutlu imzası taşıyor. Müzenin zengin koleksiyonuna görsel bir bakış sunan kitap, tarihsel bir kaynak özelliği de taşıyor. 319 SAYFA. (YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINLARI)
İki meşrutiyet arasındaki zorlu dönem
BURAK Dalgın’dan MİZAN-Türk Modernleşmesinin Büyüme Hikâyeleri. 1876-1908 arası, otuz iki yıl, eğilip bükülen ‘zamana’ bahşedilen on dört hikâye ve önemli şahsiyetlerin üstünde dolaşan bir uçan halı… Yazar kitabında, modernleşmenin gelişme coşkusunu ve büyüme sancılarını beraber yaşadığı, iki meşrutiyet arasındaki zorlu dönemi anlatıyor. Plevne savunmasından Kırkpınar güreşlerine, Orient Express’ten Düyun-u Umumiye’ye, Olimpiyatlar’dan İttihat ve Terakki’ye uzanan geniş bir tarih sahnesi… II. Abdülhamid’den Churchill’e, Midhat Paşa’dan Edison’a, Tevfik Fikret’ten Van Gogh’a, Halide Edip’ten Keynes’e, Ziya Gökalp’ten Marx’a sahnede birçok isim. Tolstoy’dan Dr. Herzl’e, Ertuğrul fırkateyninden Alman Çeşmesine, Fabergé yumurtalarından DeBeers madenlerine uzanan bir ufuk turu. 336 SAYFA. (ALFA YAYINCILIK)
Biçimlendirdiği yaşam tarzını anlamak
FİKRET Dağlı Tüzemen’den İLKEL DİNLERDEN GÖKSEL DİNLERE ORTAK İNANÇLAR. Geniş kapsamlı bu eser, eski çağlardan günümüze kadar insanlığın dinsel inançlarına temel olan kaynakları ve bunların biçimlendirdiği yaşam tarzını anlamamız için değerli bir kaynaktır. Kitap, çok tanrılı dinlerle tek tanrılı dinler arasındaki ilişkileri mercek altına almakta ve adeta dinler tarihinin özetini vermektedir. Yazar bu yolculukta ilkel dinlerden yola çıkarak tek tanrılı dinlerdeki kurban, sünnet, yaratılış, şeytan, Tufan ve Eyüp hikâyelerini ele almakta ve Marks’ın deyimiyle ‘radikal olmanın sorunun köklerini anlamaktan geçtiğinin’ altını çizmektedir. 264 SAYFA. (BERFİN YAYINLARI)
Yazar otoriteryenlik kavramını ele alıyor
VEYSEL Batmaz’dan 13 DERSTE OTORİTERYEN KİŞİLİK- “Otorite Altında Böcek Gibi Ezilen, Otoriteyi Ele Geçirdiği Anda Altındakileri Böcek Gibi Ezen Bir Kişiye Dönüşür.” Yazar, kitabıyla sosyal psikoloji ve psikanalize konu olan otoriteryenlik kavramını ele alıyor; sado-mazoşist ve faşist karakter ile bağını kuruyor. Le Bon, Freud, Horkheimer, Adorno, Fromm, Reich, Sartre, Bloch, Sanford, Şerif, Kağıtçıbaşı ve daha pek çok düşünür ve bilim insanının gözünden otoriteryen-faşist kişiliğin derinlemesine ve ayrıntılı bir tanımını yapıyor ve ilk kez 1952’de yayımlanan Orhan Kemal’in Murtaza romanındaki Bekçi Murtaza’nın tipik bir otoriteryen kişiliği temsil ettiğini ortaya çıkartıyor ve soruyor: “Orhan Kemal Adorno’yu okudu mu?” Yazar, kitapla sosyal psikoloji ve kişilik kuramları alanında bugüne kadar yapılmış en kapsamlı ve eleştirel literatür çalışmasına imza atıyor. 240 SAYFA (BEYAZ BAYKUŞ)
İnsanları nasıl etkilediğine dair çarpıcı roman
KİNGSLEY Amis’ten DEĞİŞİM. Hubert kendisine söylenenlerin tamamına inanıyordu, ama olacakların en önemli kısmı, yıllar sonra yetişkin bir erkeğe dönüştüğünde dünyanın ona hangi gözle bakacağı söylenmemişti. İşin o faslını anlatabilecek tek bir sözcük bile yok gibiydi: Coğrafi konumu dışında hiçbir şeyini bilmediğin bir ülkede yaşamak gibi bir şeydi bu. 1976’da en iyi bilimkurgu dalında John W. Campbell Ödülü kazanan ve Philip K. Dick’in Yüksek Şato’daki Adam eseriyle birlikte anılan Değişim hem alternatif tarihe ilginç bir bakış hem de dinî dogmatizmin insanları kişisel ve toplumsal açıdan nasıl etkilediğine dair çarpıcı bir roman. 264 SAYFA. (CAN YAYINLARI)