İnsanlığı diğer canlılardan ayıran en güçlü yetisi konuşabilme yetisi değil midir? İnsanlığın gelişimindeki, bilginin aktarılmasındaki en önemli unsur konuşabiliyor olması değil miydi? Konuşabilme yetisini elde etmesiyle birlikte yazıyı keşfetmesi de bilginin nesilden nesile aktarılmasına en büyük katkıyı sağlamadı mı? Hal böyle iken neden hala iletişimden yoksun durumlara tanık oluyoruz?
Çünkü iletişim kurabilmek demek yalnızca konuşabilmek demek değildir. Tıpkı bağırarak konuşabilen herkesin kendini duyurabileceği anlamına gelmediği gibi. İletişimi, anlatmak istediklerimizi anlatmak, ifade etmek, aktarmak için kullandığımıza göre anlatmak istediklerimiz doğrultusunda bir sonuç, bir tepkime, bir geri dönüş alamıyorsak etkin bir iletişim kurmayı başaramadığımızı düşünebiliriz.
Peki Etkin Bir İletişimi Kurmayı Nasıl Başarabiliriz?
Her şeyden önce iletişim kurduğunuz evrede takındığınız üslup çok önemlidir. Neyi, kime, nasıl anlatıyorsunuz ve bu doğrultuda üslubunuz ne kadar etkili veya doğru önce bunu tespit etmeliyiz. Elbette ki her zaman iletişimde zarafet ve nezaketin elden bırakılmaması gerektiğinin savunucusu olarak önce üslubunuzdaki zarafeti ve nezaketi eksik etmeyin derim. Bu doğrultuda iletişim kurduğunuz konunun altında ya bilgi ya da duygu olmasına dikkat edelim. Eğer bu iki değerden biri yoksa iletişim kurma gücümüz bir hayli zayıflar. Tabii iletişimi yazılı ve sözlü olmak üzere ikiye ayırdığımızda ise unutmayalım ki yazılı iletişim de çok daha özenli davranmalıyız. Çünkü yazılan yazıyı herkes kendi haletiruhiyesi ile kendi ses tonlaması ile okuyacaktır. Bu sebeple yanlış anlaşılmaya mahal verecek tüm ifadelerden kaçınmalıyız.
Özellikle son zamanlarda saldırgan, kaba ve ukala bir tutumla iletişim kurma çabası içerisinde olan kişileri daha çok görür olmaya başladım. Böylesi bir tutumu takınmanın henüz ne kadar ham olduklarını düşündürmekten öteye gitmeyeceğini de belirtmeden geçmek istemedim. Etkin bir iletişimi kurmayı başarmanın üç altın kuralı üslubumuzdaki zarafet ve nezaket, verdiğimiz duygu, aktardığımız bilgi diyebiliriz. Bu üç unsuru cebimize koyarak iletişim sürecimizi yönettiğimizde daha etkin ve daha başarılı bir iletişim sürecini sağladığımızı göreceğiz.
Zarafet ve nezaketi elden bırakmadan iletişimde kalalım…
Tuba KILIÇ ALMALI
